Boş kahve fincanları ve dağınık kağıtların karmaşası arasında bilgisayar ekranına yer bulmakta zorlanıyor musunuz? Yoksa çalışma alanınız bir minimalistin rüyası gibi mi?
Her ofis çalışanının kendine özgü bir çalışma masası düzeni vardır. Birtakım araştırmalar, çalışma alanlarımızın nasıl çalıştığımıza bir etkisi olabileceğini ileri sürüyor. Sonuçlar, düzensiz bir ortamın yaratıcılığı doğurduğu fikrinden, çok fazla karışıklığın odaklanmaya engel olabileceği fikrine kadar değişiklik göstermektedir.
Austin Teksas Üniversitesi’nde psikoloji profesörü ve Snoop: What Your Stuff Says About You adlı kitabın yazarı Sam Gosling, bilerek veya bilmeyerek kendi kişisel sunumlarımızla sürekli olarak kendimiz hakkında bir şeyler söylediğimizi ifade ediyor. Sözlerine şu şekilde devam ediyor:
“Ofis masası gibi fiziksel alanların bizim hakkımızda birçok şeyi açığa çıkarma sebeplerinden bir tanesi, bu alanların temelde, zaman içinde bulunduğumuz davranışların kristallenmiş formu olmalarıdır.”
Çevre psikolojisi alanında danışmalık veren ve İngiltere menşeli Space Works Consulting’in müdürü Lily Bernheimer, Gosling’in ve diğer kişilik ve çevre psikolojisi uzmanlarının çalışmalarından yola çıkarak ortak çalışmalarda bulundukları bir diğer İngiliz şirket Headspace Group için farklı kişilikleri yansıtan beş tip çalışma masası geliştirdiler.
Surrey Üniversitesi’nde araştırmacı olarak da çalışan Bernheimer, kişilik araştırmalarından, çevre psikolojisinden ve ‘beş büyük’ kişisel özelliklerden (dışa dönüklük; uyumluluk; sorumluluk; duygusal dengesizlik ve deneyime açıklık) edindiği izlenimlerin birleşiminden kanıta dayalı bir analize ulaştı.
Peki, çalışma masanız sizin kişiliğiniz hakkında ne söylüyor?
Dağınık
Dağınıkların çalışma alanı kaotik, rengarenk ve çoğu zaman ıvır zıvır ve kişisel eşyalarla dolu olur. Bernheimer, bu gruptaki insanların daha dışa dönük ve iş arkadaşlarına karşı samimi olma eğiliminde olduklarını ifade etmektedir. “Ofiste oturma yerlerini seçme şansları olduğunda, daha rahat ve mutlu hissettikleri, dolaşımın en yoğun olduğu yerleri tercih ederler.”
Peki bunun dezavantajı nedir? Genellikle çok yoğun ve aktif olduklarından dolayı, diğer görece daha az sosyal olan iş arkadaşları gibi ortalığı toplamaya vakit bulamayabilirler. Ancak, onların bu dağınık ortamları sizi minimalist ya da bunaltıcı kağıt yığınlarının olduğu ortamlardan daha sıcak bir şekilde karşılar.
Minimalist
Düzeni ve post-it’lere not almayı seviyor musunuz? O zaman, minimalist olabilirsiniz. Bernheimer, minimalistlerin dağınıklıktan hoşlanmamalarının onların dışa dönük insanlar olmadıkları anlamına gelmediğini söylüyor: “Aşırı derli toplu ve düzenli bir çalışma ortamınızın olması içe dönük olduğunuzu göstermez.”
Bunun yerine, minimalist bir insanın sorumluluk sahibi, disiplinli ve dikkatli biri olması daha olasıdır. Çalışkan, güvenilir, başarı odaklı ve düzenleme ve planlamada başarılıdırlar. Yine de şuna dikkat etmek gerekiyor: Eğer çalışma masanızda ufak tefek de olsa kişisel izler bulundurmazsanız, bu insani izlerin eksikliği sizin o görevde uzun süre kalmayı planlamadığınızı gösterebilir.
Yayılmacı
Yayılmacılar, ofiste kendi alanlarını sonuna kadar kullanmaya bayılırlar. Bernheimer’a göre: “Baskın karakterdeki insanlar kendi alanları için daha savunmacı oluyorlar.” Hatta zamanla, kendi kişisel etkileri başkalarının alanlarına doğru yayılmaya başlayabilir. Bu, ceketi ortamdaki boş bir sandalyeye koymak ya da kendi masasındaki çer çöpün başka masalara doğru yayılmasıyla olabilir. “Kendi kahve fincanlarını ve sandviçlerini uzak yerlere yayarak kendi alanlarını daha da genişletmeye çalışırlar.”
Yayılmacılar odanın tam ortasındaki yerde olmayı severler ve kendi fiziksel alanlarını oluşturma konusunda daha saldırgan olabilirler. Peki endişelenmeli misiniz? Yayılmacının yanında otururken, bulunduğunuz bölmeye sahip olduğunuz için şükretmek isteyebilirsiniz. Eğer ortak kullanımlı bir alanda çalışıyorsanız, onlar kendi çalışma alanları için daha savunmacı ve sahiplenici olabilirler ve ayrıca sizin alanınızın da bir kısmına göz dikebilirler.
Kişiselleştirmeci
Çalışma masanızda düzenlenmiş kitap ya da dergi yığınları var mı? Peki ya sanat çalışması, gezi fotoğrafları ya da herhangi bir hatıra? Evetse, kişiselleştirmeci olabilirsiniz. Berheimer’a göre: “Basit, şık veya alışılmadık bir çalışma alanı, sizin yaratıcılık, düşünsellik ve yeni deneyimlere açıklıkta muhtemelen oldukça üst seviyede olduğunuz anlamına gelen ‘açıklık’ özelliğine sahip olduğunuzu söyler.”
Bernheimer ayrıca, kişiselleştirmecilerin meraklı, dışa dönük ve yaratıcı olduklarını dile getirmektedir. Bu tip kişiler işlerinden memnun, psikolojik ve fiziksel sağlıkları yerinde olan insanlardır. Bu durum hem çalışan hem de işveren açısından fayda sağlar.
İncelemeci
Sırtınızı kapıya dönmekten hoşlanmıyor musunuz? Çalışma masanız trafiğin yoğun olduğu alandayken kendinizi güvende hissetmiyor musunuz? Bunun için iyi bir sebebiniz var. Bernheimer, bu sebebi şu şekilde açıklıyor: “Evrimsel olarak, olası tehditleri görebileceğimiz bir yerde konumlanmak bize hep avantaj sağlamıştır.”
İncelemeciler kendi kişisel alanları olmasını tercih ederler. Gereğinden fazla dikkat dağıtıcı, uyarıcı şey ya da etkileşim, oyunlarını hakkıyla oynamalarını engeller. Onlar, sırtlarını duvara dönüp oturmayı ve tek başlarına çalışmayı tercih ederler. Hatta biraz da huysuz olabilirler.
Bernheimer incelemeciler hakkındaki görüşünü şu şekilde ifade etmekte: “Ama onları çok sert bir şekilde de yargılamayın: incelemeciler içe dönük olabilirler, ancak oldukça yaratıcı ve üretkendirler.” Onlarla iyi geçinebilmek için kendi hallerine bırakın ve onlar çalışırken arkalarından sessizce yanaşmayın.
Yazar: Alison Birrane
Çevirmen: İrem Tanyeli
Kaynak: BBC
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.