Bir okul düşünün ki çocuklar ve gençler demokratik yurttaşlığın tüm hak ve sorumluluklarının bilincinde olsun, düşünce özgürlüğünü, örgütlenme özgürlüğünü ve yapacakları aktiviteleri seçme özgürlüğünü, sadece okuduklarından değil, gerçek anlamda uygulayarak kazansınlar; kendilerini bizzat etkileyen kuralları öğrenciler oylasın ve kural ihlalinde jüri görevi görsünler. Öğrencileri demokratik yurttaşlığa hazırlamak için daha iyi bir eğitim şekli olabilir mi? Bir çok insan böyle bir okulun sağlıklı işleyebileceğinden şüphelidir. Böyle bir güç verilen çocuk ve gençlerin, bir kurum olarak okulları için ve bireyler olarak kendileri için mantıklı kararlar verebileceklerinden emin değiller. Gelin görün ki, bu tür bir çok okul mevcut ve tüm makul ölçümlere göre de başarılarını kanıtladılar. Bazıları uzun yıllardır var ve öğrencilere dört yaşından gençlik yıllarına kadar hizmet veriyorlar. Bu okullar, yaşamın farklı alanlarında başarı kazanmış yüzlerce mezun verdi.
Bu sitede kullanıldığı anlamıyla demokratik okul, öğrencilerin kendi yaşamları, öğrenimleri ve okulları için sorumluluk alabileceklerine güvenilen bir okuldur. Böyle bir okulda, öğrenciler kendi aktivitelerini ve birlikte çalışmak istedikleri kişiyi seçerler. Önerilen derslerden istediklerini alıp almamakta her zaman özgürdürler. Bu tür okullar, geniş bir yaş aralığında öğrenci kabul eder (genelde dört yaşından reşit olana değin) ve öğrencileri yaşa göre ayırmaz, böylece öğrenciler kendilerinden büyük ve küçük olan diğerleriyle olan etkileşimleri yoluyla da öğrenirler.
“Demokrasiyle uyumlu bir eğitim sistemi kurmak için radikal değişim gerekecek. Bu, otoriterlikten, sonu gelmeyen ve gönüllülük esaslı bir seçim olmaktan uzak bilgi bombardımanından uzaklaşmayı gerektirir. Şu anlaşılmalıdır ki, bir demokraside, zorla öğrenme beyin yıkamakla eş değerdir ve yalnızca gönüllülüğe ve seçime dayalı öğrenmeye eğitim denir.” Ronald Meighan
“Eğitim diye bahsi geçen şey esasında eğitim değil bir ritüeldir. Gerçek şu ki, eğitildiğimizin bilincinde olursak eğitilmiş oluruz.”
David P. Gardner
Demokratik bir okulda personel, yönetmek için değil, yardım etmek için vardır. Onlar okulun yetişkin üyeleridir. Okula , tecrübe ve bilgeliklerini, okul ve öğrenciler için vaatlerini sunarlar. Bazı demokratik okullarda , personel, her öğrenci ve personelin bir oy hakkının olduğu bir prosedürle işe alınır ya da işten çıkartılır, böylece öğrencilerin ihtiyaçlarına yanıt vermeyenler kabul edilmez. Personel, kelimenin geniş anlamıyla öğretir fakat genelde kendilerine “öğretmen” demezler, çünkü farkındadırlar ki, öğrenciler oyun oynarken, keşfederken, birbirleriyle çalışıp sosyalleşirken, yetişkinlerden çok daha fazla, birbirlerinden bir şeyler öğrenirler. Demokratik okullar, demokratik şekilde yönetir, okulda genelde haftada bir her öğrenci ve personelin oy kullandığı toplantılar düzenlenir. Her yaştan okul üyelerinden oluşan bir jürinin yer aldığı okul toplantılarında, okulun tüm davranış kuralları belirlenir ve bunları özendirme yolları konusu üzerinde durulur. Kısacası, demokratik bir okul, öğrencilerin karışık yaşlardaki arkadaşlarıyla öğrenme avantajına sahip oldukları, kendilerinin yönettiği bir öğrenmeye ayarlı demokratik şekilde yönetilen bir okuldur.
Demokratik Okulların Başarısı
Genel anlamda, çalışmalar, okulun mezunlarının yüksek öğrenimlerinde ve kariyerlerinde büyük başarı kazandıklarını gösteriyor. Bu mezunlar, hayatın çok farklı alanlarına dağıldılar ve Sudbury Valley’de kazandıkları kişisel sorumluluk ve öz denetim duygusunun bitmeyen öğrenme hazzının ve demokratik değerlerin her zaman faydasını gördüklerini belirttiler. Sudbury Valley’in 2008’deki 40.yıl dönümünde mezunların yaptığı konuşmaların yer aldığı 14 kısa videodan oluşan “Mezunların Yaşamları” adlı bir dizi yayında çok daha fazla kanıt bulunabilir. Bu videolarda, yaşamın farklı dallarından bir çok insan okuldaki ve mezuniyet sonrasındaki tecrübelerini anlatıyorlar.
Diğer iki araştırma, okulda öğrencilere verilen demokratik katılım fırsatı ile onların kendilerine ve öğrenmeye yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi belgeledi. Bunlardan biri, eski okul müfettişi Derry Hannam tarafından 12 İngiliz okulunda yapılan ve Hannam Raporu olarak bilinen incelemedir, ki okul yönetiminde öğrenci katılımının öz saygı, sorumluluk alma ve öğrenme motivasyonuna pozitif etkisi olduğunu belirtir. İsrail’de yürütülen diğer çalışma ise, geleneksel okullarda düzenli olarak görülen bilime ilgideki düşüşün, demokratik okullarda görülmediğini gösterir.
Çeviren: Seda Alakay
Kaynak: filmsforaction