Site icon Düşünbil Portal

Hannah Arendt’e Göre Siyasette Estetiğin Rolü

Paylaş

Hannah Arendt‘in çalışması çoğu kez estetik bir siyaset biçimini teşvik etmek olarak yorumlanır. Arendt için politik eylem, kelimeleri ve fiilleriyle kimin kim olduğunu ve kişinin eşsiz karakterini açığa çıkarır. Politik eylemler, bireysel aktörün benzersizliğini ifşa ettiğinden, Arendt’in politikası, politik aktörlerin sanatsal ifadesini siyasetin ana amacı olarak savunur gibi görünür. Siyaset bir sanat eseri gibi olur; birkaç siyasi aktör, sanatsal çalışmalarını izleyenler arasından seyirci kitlelerine kendini ifade eder. Siyaset, bir bütün olarak toplumun ihtiyaçlarına odaklanmak yerine, bazı bireylerin yararına, ayrıcalığına ve şöhretine yönelik etkileyici bir sanat haline gelir. Arendt’in siyasi yargıyı tartışması, eserinin estetik bir yorumu için daha fazla kanıt sağlıyor. Arendt için, siyasi eylemler Kant’ın estetik yargılarına benzer biçimde, yansıtıcı kararlar yoluyla, bir topluluk tarafından değerlendirilir. “Zevk” terimi, sanat nesneleri ile ilgili olarak sıklıkla kullanılır; bu nedenle, Arendt için politikanın estetik olduğu varsayılır, çünkü onun değerlendirme modeli Kant’ın “zevk” tezine dayalıdır. Genel olarak Arendt, politikayı sanatsal bir gösteri olarak gördüğü için hem eleştiriler hem de övgüler almıştır. Bununla birlikte, Hannah Arendt’in düşüncesindeki estetik ile siyaset arasındaki ilişki karmaşıktır ve ikisini birbirine karıştırmamak için çok dikkatli davranmıştır. Bu yazıda, Arendt’in siyaseti estetize etmediğini veya siyasi eylemlerin estetik kategoriler aracılığıyla yorumlanması gerektiğine inanmadığını iddia ediyorum. Birincisi, bu görüş Arendt’in eylem ve çalışma faaliyetleri arasındaki ayrımını ihlal eder; ikincisi, bu yorum hakim olan izleyicilerin siyasi aktörlerden daha önemli olduğunu iddiasını hiçe saymak demektir. Arendt projesinde siyaset ve estetik arasında bazı ortak noktalar olmasına rağmen, yargılama düzeyinde bile siyaseti estetik hale getirme veya romantikleştirme girişimlerinden şüphe duymuştur.

Arendt’in ‘İnsanlık Durumu’ndaki eylemle ilgili söylemi, estetik ve siyaset arasındaki ilişkiyi düşüncesinde yorumlamada zorluğun başlangıç kaynağıdır. Bu çalışmada, emek, iş ve eylem faaliyetlerini belirgin bir şekilde ayırır. Emek, insan hayatının döngüsel ve tekrarlayan biyolojik ihtiyaçlarıyla ilgili sürekli olarak yenilenmesi gereken bir insan faaliyetidir. İş ise emeğin aksine, insanları doğadan ayırmaya başlayan, kalıcı uydurulmuş yapılar kurar. İş ve fabrikasyon yoluyla insanlar doğaya karşı durmak ve kendilerini doğanın döngüsel taleplerinden ayrı tutmak için daha yüksek seviyede kalıcılık ve dayanıklılık gösteren bir dünya kurarlar. Sonuç olarak eylem siyasi hayata katılımdır, kişileri tekillikleriyle açıklar ve onlara hatırlanma fırsatı verir. Eylem Arendt için önemlidir; çünkü kelimeler ve fiiller aracılığıyla insanlar kendilerine özgü eylemleri başarabilir. ‘İnsanlık Durumu’nda “İnsanlar, eylemde ve konuşmada kim olduklarını gösterir, benzersiz kişisel kimliklerini aktif olarak ortaya koyar ve böylece insan dünyasında kendi görünümlerini oluştururlar” demiştir. Başka bir anlatımla, siyasi eylem “kim” in kim olduğunu ifşa eder. Ayrıca insan, siyasi eylem yoluyla bir derece ölümsüzlük yaşayabilir, çünkü sözlü, yazılı kayıtlar ve gelenek aracılığıyla kişi, yaşamı ötesinde hatırlanabilir. Pek çok kişi, Arendt’in eylem hakkındaki tartışmasını estetik bir faaliyet olarak yorumladı, çünkü eylem performans yoluyla bireylerin kişiliklerini ortaya çıkartır. Politik olarak Arendt, her şeyden önce yaratıcının yaratıcılığını ve bireyselliğini teşvik eden bir estetik siyaset modelini destekliyor gibi görünüyor.

Arendt, eylemi estetik olarak yorumladığı zaman ya eleştirildi ya da alkışlandı. Arendt’in siyasetin “estetik hale getirilmesi”ni eleştirenler, topluluk içinde bulunan başkalarının pahasına, siyasi aktörün yaratıcılığını ve virtüözlüğünü teşvik ettiğine inanırlar.

Yazar: Karin Fry
Çeviren: Gözlem Küçük
Kaynak: questia.com

Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.  


Paylaş
Exit mobile version