Düşünbil Portal

Kıskananlar neden çatlar?: Kierkegaard zorbalık ve internet trollüğünün psikolojisini 1847’de açıkladı

Paylaş

 

İlk gerçek varoluşçu filozof olarak tanınmış, Danimarkalı yazar ve düşünür Søren Kierkegaard (5 Mayıs 1813 – 11 Kasım 1855) kısacık bir hayat yaşamış olabilir; fakat onunki kısa olmasına karşın derin bir yaşamdı ve etkisi geniş çevrelere, yüzyıllar boyunca pek çok disiplin ve ekole ışık saçtı. Ayrıca günlük tutmaktan fayda sağlayan ünlü yazarlar güruhundandı. Melankoli ve idealizmin, insanlığa dair umutsuzluk ve yaşamın amacına ilişkin iyimserliğin çelişik karışımı, hiçbir yerde, The Diary of Søren Kierkegaard’da (Søren Kierkegaard’ın Günlüğü) olduğundan daha göz kamaştırıcı olamazdı. Bu günlük, Kierkegaard’ın çoğunlukla yoğun, her zaman şaşılacak derecede düşünce içerikli tefekkürlerinin kısa bir özeti tadındaydı ve bu fikirleri mutluluk ve melankoliden yazma ve edebiyata, kendinden şüphe ve halkın düşüncesine dek her şey üzerineydi.

1847’den, kavraması ölçülemeyecek derece zor olan bir kaydında, 34 yaşındaki Kierkegaard hataya meyyal insanlığın her yere nüfuz eden bir patolojisini gözlemler. Zorbalık, trolleme ve sosyal ağların kendi kendini tayin etmiş eleştirmenleri gibi, ya da yerel ağızla ve daha uygun biçimde söylersek kıskanç olarak bilinen günümüz olgularının ardında yatan aynı temel psikolojiyi açıklar.

kierkegaard_stamp

Kierkegaard şöyle der:

Sıkça gördüğüm, zorbalık yaparak bir şeyler elde etmeye çalışan bireylerin örnek teşkil ettiği bir kıskançlık türü var. Örneğin, pek çok kimsenin bir araya geldiği bir kalabalığa girsem, biri ya da öbürünün hemencecik kollarını bana doğru uzatarak kahkaha atmaya başlaması sık gerçekleşen bir durumdur; muhtemelen topluluğun fikrine tercüman olduğu hissine kapılıyor. Fakat şu işe bakın ki, eğer bunun üzerine ilgisiz bir ifade belirtirsem, aynı şahıs son derece yumuşakbaşlı ve nazik bir kimse oluveriyor. Aslında bu, beni azametli bir şey saydığını, hatta olduğumdan daha azametli bir şey saydığını gösterir; fakat benim azametimin bir iştirakçısı olarak kabul edilmezse, en azından bana gülecektir. Lakin, pay sahibi olduğu an, örnekte olduğu gibi, azametimden övünerek bahseder.

Bu, ehemmiyetsiz bir camiada yaşamanın getirisidir.

Kierkegaard’ın Benjamin Franklin Etkisi’nden -Kurucu Baba ünlü ters psikoloji hilesini kıskançlarla baş etmek için formüle etmiştir- haberdar olması mümkün değil; fakat bunu mükemmel şekilde somutlaştıran bir anekdot paylaşır. Kapı dışında rastgeldiği üç adamın olayını nakleder. Kedisini farketmelerinin üzerine “pis pis sırıtmaya başlarlar ve beraberce her tür küstahlığı sergilerler”. Kierkegaard, onlara yaklaştıkça sigara içtiklerini farkeder ve birisine dönerek ateş ister. Aniden, adamın davranışında belirgin bir U dönüşü görülür – görünürde ufak bir alış-veriş, azamete iştirak için açık bir davet sağlamıştır:

Birden, üçü de şapkalarını çıkardılar, görünen o ki ateş isteyerek onlara bir hizmet vermiştim. Dolayısıyla; aynı insanlar, eğer onlara arkadaşça, bunu da bırakın, pohpohlayıcı kelimelerle hitap edersem “helal sana” naraları atmaktan mutluluk duyacaklardı; fakat zaten, perişan olacaklar ve serkeşler… Bunların hepsi rol yaptıkları anlamına geliyor. Fakat, kişinin, insan psikolojisi bilgisini bu şekilde zenginleştirmesi nasıl da paha biçilemez şekilde ilginç.

Yedi sene sonra, zamansız ölümünden kısa bir süre önce, kıskançların psikolojisini sürekli bir sezgi ile açıklayan düşünce bağlamında tekrar değerlendirir:

Beni umursamadıklarını göstermeleri ya da beni umursamadıklarını bilmem gerektiğini umursamam hala bir bağlılığa işaret eder… Bana saygı göstermediklerini göstererek açık bir şekilde bana saygı gösteriyorlar.

The Diary of Soren Kierkegaard hem sayfa sayısı olarak hem de kapsadığı ömür süresi bakımından kısa olabilir, fakat insan deneyimlerine sezgilerle nüfuz eden sahipsiz bir hazine.

Yazar: Maria Popova
Çevirmen: Müleyke Barutçu
Kaynak: Brain Pickings 

 Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.

 


Paylaş
Exit mobile version