Nietzsche, 3 Ocak 1889’da zihinsel bir çöküş yaşadı. Turin sokaklarında toplumsal bir kargaşa çıkarmasının ardından iki polis onun yanına geldi. Gerçekte orada tam olarak ne olduğu bilinmiyor ancak Nietzsche’nin ölümünün hemen ardından ortaya çıkan hikâyeler onun, Piazza Carlo Alberto çıkışında bir atın kırbaçlanmasını görmesi üzerine, atı korumak için koşup onun boynuna sarıldığı ve sonra yere yığıldığı üzerinedir.
Bunu takip eden günlerde, Nietzsche The Wahnzettel (“Delilik Mektupları”) olarak bilinen kısa yazıları yazıp Cosima Wagner ve Jacob Burckhardt da dâhil birkaç arkadaşına gönderdi. Yazıların çoğu “Dionysos” olarak imzalanmış olsa da bir kısmı “çarmıha gerilmiş” anlamına gelen “Gekreuzigte” olarak da imzalanmıştı. Eski arkadaşı Burckhardt’a şöyle yazmıştı: “Caiaphas’ı zincirlere vurdum. Ayrıca geçen yıl Alman doktorlar tarafından çok bitkin bir halde çarmıha gerildim. Wilhelm, Bismarck ve tüm anti-Semitistler ortadan kaldırıldı.” Ayrıca Nietzsche, Alman imparatoruna Roma’ya gidip vurulmasını emretmiş ve Avrupa güçlerini Almanya’ya karşı askeri harekete geçmeye çağırmıştı.
Nietzsche’nin zihinsel hastalık teşhisi, o zamanın yaygın medikal paradigması olan üçüncü devre frengi olarak kondu. Çoğu yorumcu hastalığın onun felsefesine bir etkisi olmadığını söylese de, Georges Bataille bu konuda karanlık ipuçları bırakmış ve René Girard’in ölüm sonrası psikanalizi, Richard Wagner ile saygıdeğer bir rekabet saptamıştır.
Nietzsche, daha önceden Tan Kızıllığı‘nda “ Ahlakın boyunduruğunu karşı konulamaz bir şekilde kırıp yeni yasalar koymak isteyen tüm üst-insanlara, eğer gerçekten çılgın değillerdiyse, kendilerini çıldırtmak ya da çılgınmış gibi görünmekten başka çare kalmıyordu” şeklinde yazmıştı. O zamandan itibaren frengi teşhisi sorgulanmış ve Schain’in çalışmasından önce Cybulska tarafından “vasküler bunamayı takiben periyodik psikozlu manik depresiflik” ortaya atılmıştır. Leonard Sax, Nietzsche’nin bunamasına açıklama olarak sağ taraflı retroorbital menenjiyomun yavaş gelişimi olduğunu öne sürmüştür. Orth ve Trimble frontotemperal demans teşhisini koyarken diğer birkaç araştırmacı ise CADASIL adlı kalıtsal bir inme bozukluğunu ileri sürmüştür. Nietzsche’nin öldüğü dönemlerde frengi tedavisi için kullanılan cıvadan kaynaklı bir zehirlenme de öne sürülmüştü..
1898 ve 1899 yıllarında Nietzsche, en az iki kere daha inme geçirmiş, bu da onun konuşamaz ve yürüyemez hale gelecek şekilde felç olmasına neden olmuştu. 1899 yılının sonlarında ise vücudunun sol tarafında da muhtemelen klinik hemiparezi/hemipleji görüldü. 1900 Ağustos’unun ortalarında zatürreye yakalandıktan sonra 24-25 Ağustos gecesi bir başka inme daha geçirdi ve 25 Ağustos öğlesinde öldü. Elisabeth Nietzsche, onu Röcken bei Lützen’deki kilisede babasının yanına defnettirdi. Nietzsche’nin arkadaşı ve aynı zamanda sekreteri olan Gast ise cenaze konuşmasında “Kutsal olsun adın tüm gelecek kuşaklar için!” demişti.
Kaynak: The Vintage News