Psikanaliz, Sigmund Freud’un psikolojik kuramları ve yöntemleri üzerine kurulmuştur. Zihinsel süreçlerle bilinçdışı unsurlar arasındaki bağı ortaya çıkarmaya çalışır. Freud teorilerini kurarken, edebi eserlerden faydalanmıştır. 1900’lü yıllarda Sophocles’in Kral Oedipus ve Shekespeare’in Hamlet eserini analiz etmiştir. Psikanalizin edebiyattan sinemaya sıçraması 1950’li yıllarda başlamıştır.
Günümüze kadar psikanalitik unsurlar içeren pek çok film çekilmiştir. Fakat sizinle paylaşacağımız liste, bu filmler arasındaki en iyileri. İnsan ruhunun gizli köşelerini, sorunlu gelen eylemlerin arka planındaki anlamı, rüyaları ve istemsiz davranışların nedenini merak edenler, bu filmlerle ilginç bir yolculuğa çıkacak. Son bir uyarı! Filmleri zamana yayarak izleyin; sarsılabilirsiniz!
1. Otomatik Portakal / A Clockwork Orange
Bir Stanley Kubrick filmi. İnsan davranışlarının ne kadar garip yerlere varabileceğinin en canlı örneği. Bu film şiddetin doğasını anlatıyor. Filmde antisosyal ve kişilik bozukluğu olan bir karakter var. Karakterimiz Alex bir holigan ve birçok suça karışıyor. Bireysel ve sosyal sorunlar arasında kalıyor. Peki, devlet onun hastalığını iyileştirme görevini üstlenecek mi?
2. Arkadaşım Canavar / Where the Wild Things Are
Kahramanımız Max, annesine kızıp evi terk eder deniz kıyısındaki bir ormanda saklanır. Film, çocuk psikologları, öğretmenler ve genç ebeveynler için iyi bir kılavuz. Çocuk filmi gibi sunulsa da filmde büyüklerin öğreneceği çok şey var. İnsan ilişkileri, gizli düşünceler ve bilinçaltımız hakkında bilgi edinmek isteyenler için güzel bir film. Rüyalarımızdaki canavarlar, bizim endişe ve korkularımızdır. Çocukların iç dünyasına dair harika bir film. Ailece izleyebilirsiniz.
3. Rüya Bilmecesi / The Science of Sleep
Kahramanımız utangaç Stephane’ın küçük bir dünyası vardır. Bir gün aşık olur. Fakat utangaçlığı yüzünden duygularını rüyasında yaşamaya başlar. Rüyalar, bilinçdışımızın çarpıtılmış ifadesi gibidir. Bu filmdeki ana karakterlerin rüyası, çoğu zaman gerçekle iç içe geçmiş. Bu da bize zihinlerde gizlenenleri gösteriyor. Peki siz rüyalarınızda neler olup bittiğini, gerçekten hiç düşündünüz mü?
4. Siyah Kuğu / Black Swan
Başrol oyuncusu Natalie Portman’ın canlandırdığı Nina karakteri, rakibi ve arkadaşı olan Lilly sayesinde bilmediği yönlerini keşfetmeye başlar. Bu film, tüm ebeveynler için iyi bir ders… Vaktinde “en iyi balerin” olamamış bir annenin, kendi kızını bir yıldız yapma hırsının nasıl felaket doğurabileceğini gösteriyor. Bir çocuğun yapabileceği tek şey annesinin beklentilerine cevap vermektir. Nina sürekli başkalarının onayını ve beğenisini kazanmayı bekler. Aronofsky’nin diğer tüm filmleri gibi, bu film de başından sonuna sizi belirsizlik içinde bırakıyor. Ekran karşısında sessizlik ve hayret içinde izleyeceksiniz.
5. Persona
Usta yönetmen Ingmar Bergman’ın “en iyi filmim” dediği Persona, sıra dışı öyküsüyle seyirciyi ele geçiriyor. Bu filmde izleyici, çöküş ve dirilişin, büyüleyici ve korkutucu yönlerini görüyor. Film, bir oyun sırasında bir anda sessizliğe gömülen ünlü bir oyuncunun hayatını anlatıyor. Bir daha kimseyle konuşmayan oyuncu Elisabeth Vogler, hiçbir psikolojik rahatsızlık tespit edemeyen doktoru tarafından, bir hemşireyle birlikte, gözden uzak bir yazlıkta dinlenmeye gönderilir. Film akıl karıştırıcı olsa da derin bir arayış öyküsü anlatıyor.
6. Cennet Üçlemesi / Paradise trilogy
Film, kendi içinde 3 farklı filmden oluşuyor. Her biri, bir kadının yaşam öyküsünü anlatarak; aşk, kader ve umut temalarını işliyor. Freudyen bakış açısıyla yaklaştığımızda, Cennet Üçlemesi, listemizin ilk sırasında yer alıyor. Karakterlerimiz, geçmişten gelen çözülmemiş sorun nedeniyle kendi iç mücadelesini verirken; sadece kendileri sorunların kaynağını gerçekten biliyor.
7. Tiksinti / Repulsion
Film, büyük yönetmen Roman Polanski tarafından, 1965 yılında çekildi. Filmde, çocukken üvey babası tarafından, aile içi şiddete maruz kalan bir kızın hikayesi anlatılıyor. Kahramanımız Caroline, büyüdüğünde de diğer insanlarla iletişime geçmek istemez ve evinden ayrılmaktan korkar. Sevmek ister ama aynı zamanda karşı cinse karşı kontrol edilemez tiksinti hissi duyar. Film, iyi bir psikanaliz örneği ve şiddet sonucu yaşanan travmayı anlatıyor.
8. Öteki / The Double
Çift kişilikler konusuna sanat eserlerinde çok sık rastlanır. Çünkü psikolojik olarak ilginçtir. Kahramanımız Simon çekingenliği ve içe kapanıklığı sebebiyle kendini zayıf hisseder. Zaman içinde kendi içinde başka bir kişinin varlığını hissetmeye başlar. Bu aynı zamanda onun kendi içinde, ruhunun karanlık yanının vücut bulmasıdır. Film aynı zamanda Dostoyevski’nin klasik romanı olan Öteki’nin orijinal bir uyarlamasıdır.
9. Utanç / Shame
Seks bağımlısı Kevin’ın, duygusuzluk ve tükenmişliğini anlatan kışkırtıcı bir film. Her şeyden bıkmak; hayattan, insan ilişkilerinden, kavgalardan, barışmalardan, çıkarcı bir ofis ortamında çalışmaktan… Üstelik bu bıkkınlık, kimi zaman Kevin’ı küçük de düşürüyor. Bu film, hayatınızı gözden geçirmenizi ve sorgulamanızı sağlayacak.
10. Kevin Hakkında Konuşmalıyız / We Need To Talk About Kevin
Film, anne ve oğul arasındaki ilişkiye dair, keskin bir sosyal drama. Ana karakter Eva’nın çocuğu Kevin’ın doğduğunda gördüğü ilk şey, annesinin boş bakışlarıdır. Annesinin bu hali, oğluyla olan ilişkisinde korkunç bir geleceği de beraberinde getiriyor. Bir çocuğu dünyaya getirip de onu sevmeyen bir annenin ve bilinmez durumun sonuçlarını izlemek, büyüleyici bir keşif olacaktır. Bu filmi kesinlikle izlemelisiniz!
Kaynak: azsekerli