Deneyimlerime göre, bir kitaba iyi bir isim vermek genellikle inanılmaz zordur. İyi bir isim ise “akılda kalıcı” olmaktan geçer. Peki akılda kalıcı bir ismi ne sağlar ve piyasalardaki etkisi nasıl olur?
Düşündüğünüz ismin bugüne kadar bulunan en iyi kitap ismi olduğuna karar verdiğinizde, bu iş tamamdır. Yoksa öyle değil midir? Ne yazık ki, dünyada bir yerlerde bir yayın evinin, bu müthiş kitabın çeviri haklarını daha müthiş bir isimle almış olması olasılığı hala mevcuttur. Sonra birdenbire parlak bir çevirmen ortaya çıkıp, yayın evine kelime kelime çevirinin; bir kelime ya da söylemin çeviri yapılmak istenen dilde karşılığının olmaması, söz diziminin çok farklı olması ya da farklı kültürel değerlere, zevklere ve tercihlere sahip hedef kitleye hitap etmemesi gibi sebepler yüzünden gerçekleşemeyeceğini bildirir. Bu noktada da size, işe yarar bir isim ile gelmek kalır!
Nedir Bu Tuzak?
Birkaç kişiye favori üç kitabı sorulduğunda öne çıkanlardan biri olan Catch-22*, çeviri kitap isimleri konusu için de iyi bir örnek teşkil eder. Joseph Heller’in bu kitabının orijinal ismi “karşılıklı çelişki ve birbirine bağlantılı olma yüzünden içinden çıkılamayan durum ya da ikilem” anlamına gelen Catch-22 deyimini İngilizce kullanıma sokmuştur. Peki bu kadar etkili bir isim bulmak diğer dillerde nasıl başarılır? Kitabın ilk Almanca baskısının adı, Der IKS Haken (IKS Tuzağı) olmuştur. Almanca ”haken” kelimesi, ”catch” kelimesi gibi tuzak anlamı taşıdığı için bu çeviri işe yaramıştır. Kitabın 1970’de sinemaya uyarlanmasının ardından Catch-22 ismi o kadar bilinir oldu ki, Alman yayımcılar kitabın isminin orijinal dili olan İngilizce kalmasına karar verdiler. Kıyaslama yaparsak, kitabın İspanyolca versiyonu Trampa-22 (trampa = tuzak) ve İtalyanca versiyonu Comma 22 (comma = paragraf), İsveççe versiyon Moment 22**’den daha anlaşılır tercihler olmuştur.
Ateşi yakalamak
Biraz yakın dönem kitap isimlerine göz atalım. Son derece başarılı olan Açlık Oyunları üçlemesi; Açlık Oyunları, Ateşi Yakalamak ve Alaycı Kuş bir çok dilde orijinaline sadık isimlerle çevrilmiştir. Fakat Alman çevirmen ve yayınevi üçlemenin ismini ”Panem’in Haraçları” anlamına gelen The Tributes of Panem, üçlemeyi oluşturan kitap isimlerini ise sırasıyla; Tödliche Spiele (Ölümcül Oyunlar), Gefährliche Liebe (Tehlikeli Aşk) ve Flammender Zorn (Yanan Öfke) olarak çevirmeyi tercih etmiştir. ”Ölümcül”, ”Tehlikeli” ve ”Yanan” gibi sıfatların kullanılmış olmasına dikkat çekmek isterim! Diğer yayımcılar da Açlık Oyunları çevirileri için bazı değişiklikler gerektiği kararına vardılar. Fransızca çevirisinde üçlemenin 2. ve 3. kitabı sırasıyla L’Embrasement ve La Révolte (İsyan) isimlerini aldı. Fransız yayımcının hem ”yangın”, hem de ”huzursuzluk” anlamına gelen, kitabın içeriğine uygun Embrasement kelimesini kullanmaya karşı koyamadığını görebiliyorum. İspanyolca versiyonunda çevirmenler kitabın yazarı Suzanne Collins modeline uyarak, üçüncü kitaba sinsonte (ayakcı kuş) ve arrendajo (alakarga) kelimelerinin bir kombinasyonu olan Sinsajo ismini verdiler. İtalyanlar ise birinci kitap için orijinal isim olan Açlık Oyunları’nı kullanırken, diğer iki kitap ismini La ragazza di fuoco (Ateşteki kız) ve Il canto della rivolta (İsyanın şarkısı) olarak çevirdiler.
Ateşte olmak
Benim kişisel favorim, Stieg Larsson’un orijinali İngilizce yazılmamış olan Milenyum Serisi’dir. Bu serinin orijinal İsveççe isimleri: Män som hatar kvinnor (Kadınlardan nefret eden erkekler), Flickan som lekte med elden (Ateşle oynayan kız) ve Luftslott som sprängdes (Havaya uçmuş kale)’dir. İngiliz yayınevi Quercus İsveççe isimlerin yeterince ”akılda kalıcı” olmadığına karar verip serinin tüm kitaplarında; Ejderha Dövmeli Kız, Ateşle Oynayan Kız ve Arı Kovanına Çomak Sokan Kız isimlerinde görülen ‘Kız’ temasını kullanırken, Almanlar ise; Verblendung (körlük), Verdammnis (lanetleme), ve Vergebung (bağışlama) isimlerini tercih etmiştir. Tamamı ‘Ver’ ön eki içeren Almanca isimler seçilmesinin kitabın başarısında payı olmasına rağmen, ana dilim Almanca olduğu halde benzer seste ve görüntüde olan bu isimleri birbirinden ayırmakta zorlandığımı söyleyebilirim. Kitabın Fransızca uyarlaması sırasıyla Les hommes qui n’aimaient pas les femmes (Kadınları sevmemiş adamlar), La fille qui rêvait d’un bidon d’essence et d’une allumette (Bir teneke benzin ve bir kibrit hayal eden kız) ve La reine dans le palais des courants d’air (Esintili saraydaki kraliçe) olmuştur. Fransızca konsept ile ilgili tek tahmin edebildiğim; isimlerin pozitif ve neredeyse romantik kelimelerden seçildiği ve aynı zamanda negatif bir anlam verebilecek bir bağlama sokulduğudur: Haïr (nefret) kelimesi yerine ‘sevmeme’ olumsuzlaması, rêver (hayal) kelimesinin benzin ve kibrit içeren bir bağlamda bulunması ve bir kraliçeyi, çürümeye yüz tutmuş bir saraya koymak gibi. Bu çevirilerden bazılarının dilbilimsel ya da basit tercihlerden kaynaklanarak kitapta nispeten nasıl farklılık yarattığını görmek benim için büyüleyici. Muhtemelen bir kitapta ilk fark edeceğiniz şey kitabın kapağıdır, eğer kapak yeterince ilginç ise kitabın ismidir. Şimdi aynı kapağa sahip iki kitap hayal edin fakat birinin isminin Ateşi Yakalamak, diğerinin ise Tehlikeli Aşk olduğunu düşünün. İki kitap için de aynı beklentiye sahip olur musunuz? Açıkçası ben olmazdım!
* Kitabın orijinal adı Catch-22, Türkçe’ye ‘Madde – 22’ olarak çevirilmiştir.
** ”Moment” kelimesi İsveççe’de, bir kuvvetin bir nesnenin çevresinde dönme eğilimini tanımlayan fizik terimi ”tork, dönme momenti” anlamından gelir.
Yazar: Cornelia Haase
Çevirmen: Özlem Zeytin
Kaynak: Oxford Dictionaries
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.