Hepimizin aynı kıyafetleri giydiğini, aynı tarz evde yaşadığını ve aynı tarz arabayı kullandığını düşünün. Toplum bilimciler bunun üzerinde uzun uzadıya kafa yoruyorlar. Bizim kemikleşmiş tanınma ihtiyacımız, bizim kibrimiz ve gururumuz – nasıl doyurulurdu? Kalabalıktan hitabetimizle ve bilgimizle sıyrılmaya mı çalışırdık yoksa aldıklarımızla değil de verdiklerimizle mi saygı beklerdik? Tüketici toplumumuz, diğerlerinin gözünde eşya sembolizmiyle kabul…