Paylaş

Davut’un ebedî figürü tarih boyunca her dönemde maskülenliğe dair görüşleri görünür kılmıştır. Deborah Nicholls-Lee bu adamı, miti ve mitin ardındaki esin kaynağını araştırıyor.

O yalnızca bir çocuktu, ne var ki erkek güzelliğinin timsali hâline geldi. Şöhreti öylesine büyüktü ki sonsuza dek yalnızca “Davut” olarak anıldı. Filistinlilerin çetin savaşçısı Golyat’ı öldüren ve daha sonra İsrail’in kralı olarak taç giyen bu mütevazı çoban çocuk, sanat tarihinin en ikonik eserlerinden bazılarına konu oldu. İtalya’nın en iyi heykeltıraşları Donatello, Verrocchio, Michelangelo ve Bernini yaptıkları Davut heykelleri ile ezber bozarken Guillaume Courtois, Rubens, Reni ve Caravaggio gibi ressamlar yağlı boya ile Davut’un etkileyici şaheserlerini yarattılar.

İncil’de “güzel gözlere ve hoş bir görünüme sahip” olarak tasvir edilen Davut’un dramatik hikâyesi ve güzelliği, onu mükemmel bir ilham perisi kıldı. Davut figürü ilk kez 1408 yılında Floransa’da, kendisi de bir çocuktan biraz daha büyük olan Donatello di Niccolo di Betto Bardi’nin, genç ve zafer kazanmış Davut’un ayaklarında Golyat’ın kesik kafasının yer aldığı bir heykel yapmasıyla kalpleri kazandı.

Caravaggio’nun etkileyici yağlı boya şaheseri, “David with the Head of Goliath” (1610)

Donatello: Rönesans’a Şekil Vermek adlı serginin Londra’daki V&A [1] Müzesinde açılmasıyla bu şaheser, Donatello’nun otuz yıl sonra bronzdan yaptığı ve müzenin kalıcı bir parçası olan ikinci ve daha iyi bilinen Davut heykelinin bir kopyasıyla birlikte ilk kez İngiltere’ye geldi.

Mermerden yapılmış olan Davut’un canlı gibi görünen, biçimli vücudu ve hafifçe bükülmüş kontrapost [2] pozu, Orta Çağ heykelinin sertliğinden vazgeçildiğine işaret ediyordu ve klasik Antik Çağ’ın bilgi ve güzelliğini Rönesans’ın yeniden canlandırma misyonunun doğru yolda olduğunun da erken bir habercisiydi.

Eğer oğlanın güzelliğine hayran kalıyorsak bu kısmen Donatello’nun çalışmalarındaki alışılmadık insancıllıktan kaynaklanmaktadır. V&A müzesindeki Donatello sergisinin yönetici küratörü Petta Motture, “Her ne kadar idealize edilmiş olsa da genç kahramanın bireysel bir yönü vardır.” diyor BBC Culture’a. Donatello’nun heykeli “ruhsal bir hassasiyet” sağlıyor ve sanatçının “insan ruhuna dair anlayışını” ve “doğuştan gelen anı yakalama yeteneğini” gözler önüne seriyor.

Donatello’nun erken dönem mermer Davut heykeli, 1408; V&A’nın “Donatello: Scultping the Renaissance” sergisinde yer almaktadır. (V&A Museum, London)

O zamanlarda heykel daima mimariyle ilgiliydi ve bu yüzden Donatello’nun mermer Davut heykelinin başlangıçta amaçlandığı gibi Floransa Katedrali’nin payandasında değil de Belediye Binası’nda durmasına karar verilmesi, sanat tarihinde heykellere kamusal ve politik anlamda yeni bir rol verilmesine yol açtı.

Kiliseden uzaklaştırılan Davut artık yalnızca dinî bir karakter olmaktan öte başka bir mazlum olan Floransa’nın da alegorik bir figürü hâline geldi.

Donatello’nun 1430’ların sonlarında Davut temasına dönüşü, Antik Çağlardan bu yana ilk bağımsız çıplak heykelin ortaya çıkmasıyla neticelendi. Eser, olağan dışıydı. Yalnızca Floransa’nın en güçlü adamı Cosimo de’ Medici için verilen özel bir sipariş değildi, aynı zamanda bir villanın avlusunda olması amaçlanan konumu, heykelin her yönden görülebilecek şekilde tasarlandığı anlamına geliyordu.

Savaş sonrasında tasvir edilen Davut, elinde Golyat’ın kudretli kılıcıyla devin başında duruyor. Çoban şapkası kadınsı, duruşu cilveli, vücudu çocuksu ve Golyat’a karşı davranışı ise acımasız görünüyor. Çelişkilerle dolu olan bu esere modern bir bakış attığımızda, Davut’un çıplaklığı hem saflığı hem de arzuyu ifade ediyor gibi görünüyor. Bazı eleştirmenler yaşlı erkeklerin genellikle genç oğlanlarla flört ettiği bir yer ve zamanda yaşayan ve eşcinsel olan Donatello’nun, Davut’u kasıtlı olarak cinsel bir obje hâline getirdiğini öne sürerken diğerleri bu yorumu tarihî bir yanılgı olarak yorumluyor.

Donatello’nun, genç kahraman Davut’u, öldürdüğü Golyat’ın başı ayaklarının dibindeyken gösteren bronz heykeli – 1440’lar. (Victoria ve Albert Müzesi, Londra)

Floransa’da yaşayan heykeltıraş, öğretmen, sanat tarihçisi ve The Sculptor’s Funeral podcast’in sunucusu olan Jason Arkles, BBC Culture’a yaptığı konuşmada açıkça ikinci görüşte yer alıyor. “Cinsel organlarının görünmesi dışında heykelin hiçbir cinsel yönü yok.” diyor, “Bağlam olmadan sanat hiçbir şeydir. Bir heykelin neden yapıldığını anlamıyorsanız hikâyenin çoğunu kaçırıyorsunuz demektir.” O dönemde sanat eserlerinin her zaman sipariş üzerine üretildiğinin altını çiziyor. “Onlar güzellik nesneleri veya kendini ifade etme araçlarından çok daha fazlasıdır.”

Davut’un uyluğunun iç kısmından yukarı doğru uzanan şehvetli tüyler hakkında çok şey söylendi ancak bir heykeltıraş olarak Arkles çok daha pragmatik bir açıklamaya sahip: “Donatello benzerini görmediği bir zırh inşa ediyordu. Bu zırh daha büyüktü ve tamamen figürün içinde gizlenmesi gerekiyordu.” Bacaktan yukarıya doğru uzanan kanat, aslında heykelin en zayıf kısmını güçlendiriyor. Arkles, bir siparişte herhangi bir sanatçının derin kişisel düşüncelerini ifade ederek geçimini riske atmasının pek olası olmadığını söylüyor. Donatello, “tüm kariyerindeki tek heykelle bayrağını dalgalandırmaya karar vermek yerine” muhtemelen “birkaç teknik güçlüğü aşıyordu” diyor.

Güzellik Hattı

Altmış yıl sonra Michelangelo, çıplak Davut heykelini benzer bir yerde, açıkta bir alanda, tek bacağının arkasına bir ağaç kütüğü heykeli yontarak destekleyecekti. Golyat artık eserden kaybolmuştur ve tüm dikkatimizi savaşmak için cesaretini toplayan kahraman çocuk çekmektedir. Donatello’nun gerçek boyutlu bronzunun herkesi şaşırtması gibi en ünlü Davut heykeli olan Michelangelo’nun büyük boyutlu Davut’u (1501-1504) da mermerden yapılma bu heykelin, Floransa’nın ana meydanında öne çıkan bir konumda yer almasıyla güçlü tepkilere yol açtı.

Michelangelo’nun büyük boyutlu heykeli (1501-1504) en ünlü Davut’tur ve Floransa Cumhuriyeti’nin özgürlüğünü sembolize eder.

Önce beş metre yüksekliğindeki dev heykel yapıldı; ardından penisi gizleyen pirinç yapraklı bir çelenk, heykelin beline asıldı. Toskana’nın Büyük Dükü tarafından heykelin bir kopyası hediye edilen Kraliçe Victoria, söylenene göre heykelin çıplaklığından o denli rahatsız oldu ki heykelin cinsel organını kapatmak için incir yaprağı yaptırdı. Bugün heykel, yaprağın alçı kalıbıyla birlikte V&A müzesinde bulunuyor. Aslına bakılırsa Davut’un cinsel organları, heykelin cinsel ögelerini planlı bir şekilde iktidarsızlaştırmaktan ibaret olabilir; belki de olağan dışı derecede küçük olan penisi, onun cinselliğini küçümsemeye yönelik kasıtlı bir girişimdir.

Aynı orantı meselesinde kalın saçları, güçlü çenesi ve biçimli vücuduyla bu maskülen güzelliğin kusursuz örneği, daha yakından bakıldığında mükemmel olmaktan çok uzaktır. Davut’un penisinin çok küçük olmasının yanı sıra elleri ve kafası çok büyüktür. Hatta bu mermerin, Donatello’nun himayesi altındaki Agostino di Duccio tarafından onlarca yıl önce başlanan bir Davut’tan arta kalan kusurlu bir mermerden yontulduğu bile söylenir.

Çıplak Davut heykelleri, ideal bedenler ve cinsel çekicilikten ziyade Antik Çağlardan beri görülmemiş bir düzeyde sanatsal beceri sergiliyor, aynı zamanda insan vücudunu ve Rönesans’ın ona dair artan bilgisini halka tanıtıyordu. Arkles, “Bir toga [3] pek çok hatayı örtbas edebilir.” diyor. “Çıplak bir figür yaptığınızda sadece tüm parçaları yapmakla kalmaz, aynı zamanda onları diğer tüm parçalarla uyumlu hâle getirmek durumunda kalırsınız ve bu kullanım, yöntem açısından bir zaferdi.” Heykeltıraş Andrea del Verrocchio, 1465’te bronz Davut heykelini giydirdiğinde bile bunu yarı saydam bir şekilde yaptı; Donatello’nun açtığı yolu devam ettirdi ve insan formunun güzelliğini ve karmaşıklığını gözler önüne serdi.

Bernini’nin mermer Davut heykeli (1623-1624) Barok dönemin fiziksel özelliklerini ve dizginlenemeyen duygularını yansıtmaktadır.

Gelgelelim Davut’un fiziksel güzelliği, öncelikle onun ahlakının bir yansımasıdır. Dışı kadar içi de güzel olan Davut, Floransa’nın bir simgesi olarak iyi yönetimin ve ideal vatandaşlığın sembolüdür. Daha sonra Barok Dönem’de Bernini’nin Davut heykelinde gördüğümüz aşırı duygu ve bedenin öne çıkarılmasının aksine Rönesans, klasisizme imrenerek bir erkeğin nişanesi olarak akılcılığı, kontrolü ve yurttaşlık erdemini benimsedi. Meydan okurcasına sabit bakışlarını Roma’ya yönelten Michelangelo’nun Davut heykeli, bu nitelikleri bünyesinde barındırıp Floransa Cumhuriyeti’nin özgürlüğünü ve bağımsızlığını temsil ediyor.

Heykelin sembolizmi Floransa halkının gözünden kaçmadı. Arkles, “Floransalıların Davut’a bağlandığı şekilde bir sanat eserine bağlanılmasını hayal etmek âdeta imkânsız.” diyor. “İnsanlar sadece gözyaşlarına boğulmakla kalmadı aynı zamanda şiirler yazıp heykelin dibine bıraktılar. Kısa bir süre için heykel, öneminden dolayı neredeyse dinî bir hürmet nesnesi hâline geldi.”

Sanat hazineleriyle bu denli dolup taşan bir şehirde, Michelangelo’nun Davut’unun hâlâ günün yıldızı olduğu görülüyor. Ziyaretçiler orijinal eseri görmek için Accademia Galerisi’nde sıraya giriyor veya Piazza della Signoria’daki replikasının etrafında toplanıyorlar. Tıpkı beş yüz yıl önce bronz ve çömlekten küçük çaplı koleksiyonlar yaratan sanatçıların bu saygın konudan ve onun albenisinden kazanç sağlamaları gibi bugün de Floransa’nın hediyelik eşya tezgâhları, popüler eserlerin düşük kaliteli hatıralarıyla dolup taşıyor.

Çağdaş sanatçılar ise hâlâ Davut için yeni formlar buluyor. Türk-Amerikan sanatçı Serkan Özkaya, 2005 yılında İstanbul Bienali için Michelangelo’nun Davut Heykeli’nin on metre yüksekliğinde Buda benzeri altın replikasını yaratırken Los Angeleslı sanatçı Kadir Nelson, 2019’da siyahi Davut fikrine yöneldi.

Bernini’nin mermer Davut heykeli (1623-1624) Barok dönemin fiziksel özelliklerini ve dizginlenemeyen duygularını yansıtmaktadır.

Hiç kimse, Davut heykelleri için kimin modellik yaptığını ve bu mükemmel erkek modellerin yontulmuş güzelliğinin dünyada etten kemikten bir şekilde yürüyüp yürümediğini kesin olarak bilmiyor. Bunun pek bir önemi de yok. Hiçbir erkek figürü halkın hayal gücünü bu kadar kalıcı bir şekilde ele geçirmemiş veya sanatsal çalışmalar için bu kadar önemli bir araç olmamıştır.

Hâl böyleyken borcun kabul edilmesi gerekir. V&A müzesinden Peta Motture, “Yüzyıllar boyunca her sanatçının olduğu gibi her Davut heykelinin de bir etkisi oldu.” diyor, “Bununla birlikte her biri Donatello’ya minnettar olmalı.”

Dipnotlar:

  1. Victoria ve Albert Müzesi. İngiltere, Londra’da yer alan bir müzedir. (ç.n.)
  2. “Karşılık” anlamına gelen İtalyanca bir terimdir. Görsel sanatlarda, ağırlığının büyük bir kısmı tek ayak üzerinde duran bir insan figürünü tanımlamak için kullanılır. (ç.n.)
  3. Yaklaşık altı metre uzunluğundaki bir kuşağın vücuda belirli bir yöntemle sarılmasıyla elde edilen ve genellikle bir tunik üzerine giyilen Antik Roma’nın en karakteristik giysisidir. (ç.n.)

© Düşünbil® (2024)

Yazar: Deborah Nicholls-Lee
Çeviren: Yaren Özçelik
Çeviri Editörü: Selin Melikler
Kaynak: bbc.com


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com