Özenle hazırlanmış dolu dolu bir film listesi elbette sonsuz mutluluk kaynağı olabilir. Ama bazen hala eksik bir şeyler var gibi hissederiz. Böyle durumlarda sırtımızı bilgelik tarihinin büyük düşünürlerine dayamak yararlı olabilir. O halde, filozofların mutluluk hakkında neler keşfettiklerine bir göz atalım.
“Sonu mutluluğa varan bir yol yoktur: Yol mutluluğun kendisidir.” Gautama Buddha (M.Ö. 500)
“Hedef yolculuktur” mantrasına benzer şekilde, Buddha mutluluğu, bir yere, bir şeye ulaşmaktan ziyade; kişinin yaşamakta bulduğu doyum olarak tanımlıyor.
Ulaşılması gereken, mutlak bir amaç olmadığını söyleyen Buddha, mutluluğu ancak yolculuğumuz sırasında bulacağımıza inanıyor.
“Her konuda tedbirli olmalıyız, ancak; severken tedbirli olmak gerçek mutluluk için en zararlısıdır.” Bertrand Russell (19. yy)
Matematik ve mantık aşığı olan Bertnard Russell’ın, mutluluk gibi tartışmaya açık bir konuyla ilgilenmesi karakteriyle çelişkili gibi gözüküyor. Ne var ki, mutluluğun sevgiye tamamen teslim olmakla bulunabileceğine inanması kulağa mantıklı geliyor ki görünüşe göre, bu konuda çağdaş bilim de onun yanında.
“Mutluluk, güçle çoğalan; direncin üstesinden gelindiğinde ortaya çıkan bir duygudur.” Friedrich Nietzsche (19.yy)
Bıyıklarıyla meşhur Nietzsche için mutluluk bir nevi kişinin çevresindekiler üzerinde sahip olduğu kontroldür. Alman filozof sıklıkla gücün (ve güç eksikliğinin) insan hayatına etkileri hakkında yazdı. İnsan yalnızca direndiği takdirde ‘birey’ olma özgürlüğüne kavuşur. Ve bu sayede de mutlu olur.
“Mutluluk daha fazlası için uğraşarak değil; daha azdan keyif duyma kapasitesine ulaşma ile elde edilir.” Sokrates (M.Ö. 450)
En büyük düşünürlerden Sokrates’e göre mutluluk dışarıdan gelen ödüllerle, başkalarından duyulan övgülerle elde edilmez. Aksine kişinin kendine bahşettiği özel, kişisel başarılardan gelir.
İhtiyaçlarımızı azalttıkça, küçük mutlulukların değerini anlarız.
“Mutlu olmak için yalnızca kendisine ihtiyaç duyan adam, mutlu bir yaşam için en kısa ve pratik yolu bulmuş demektir.” Platon (M.Ö. 500)
Platon’un mutluluğu, öğretmeni Sokrates gibi tanımlaması çok da şaşırtıcı değil. Platon’un mutluluk anlayışı daha çok kişisel gelişim odaklı. Geçen yıldan daha çok kitap okumak, daha hızlı koşmak gibi başarılarımızdan duyduğumuz memnuniyet mutluluk getirecektir, Platon’a göre.
“Mutluluk bize bağlıdır.” Aristoteles (M.Ö. 300)
Aristoteles, mutluluğun bizim besleyip, somutlaştırdığımız bir şey olduğuna inandı. Bir başka deyişle, başkalarının bize verdiği bir hediyeden ziyade kendi kendimize yarattığımızı ve korumaktan sorumlu olduğumuzu öne sürdü.
“Mutluluğu; isteklerimi tatmin etmek yerine, onları sınırlayarak buldum.” J. S. Mill (19.yy)
John Stuart Mill, liberalizmin kurucusu ve belki de liberalizmin tarihindeki en önemli kişiydi. Özgürlük fikrini yayabildiği her yere yaydı. Mutluluk konusunda, o da Antik Yunan fikrini benimsedi. Etrafını ıvır zıvırla doldurmaktansa, faydacılığa inandı. Her şeyin amacına uygun kullanılması gerektiğini söylüyordu ve ihtiyaç duymadığı her şeyi hayatından çıkardı.
“İnsan iyi şeyler düşündükçe hem kendi dünyasını, hem de tüm dünyayı daha iyi bir hale getirir.” Konfüçyüs (M.Ö. 500)
Konfüçyüs’ün mutluluğa yaklaşımı tarih boyunca Olumlu Düşüncenin Gücü gibi birçok kitapta yankılandı. Konfüçyüs’e göre mutluluk, biz onun varlığına inandıkça kendisini arttırır.
“İnsanlığa bahşedilmiş en büyük nimet, herkesin içinde ve ulaşabileceği bir yerdedir. Bilge kişi sahip olmadığını istemek yerine, kendinde ne varsa onunla mutlu olmayı bilir.” Seneca (M.Ö. 400)
Stoacı filozof Seneca, günümüzde psikologların “kontrol odağı” dedikleri şeye inandı. Bazı insanlara göre odak kişinin dışında yaşar. Bu kişiler davranışlarının dış güçler tarafından yönlendirildiğine inanırlar. Diğerlerinde ise (Seneca’nın mutlu dediği kişilerde) odak kişinin içindedir.
“Mutsuzsan geçmişte yaşıyorsundur. Endişeliysen gelecekte yaşıyorsundur. Huzurluysan şu anda yaşıyorsun demektir.” Lao Tzu (M.Ö.600)
Genelde “Yaşlı Adam” diye anılan Lao Tzu’nun aslında kim olduğundan kimse emin değil. Ama bu bilgelik figürü bin yılı aşıp günümüze ulaşmıştır.
Araştırmalar gösteriyor ki en büyük mutluluklar kişinin tüm dikkatini gerektiren işler sonucunda ortaya çıkıyor: derin bir sohbet, yaratıcı bir iş gibi.
“Hayat, çözülmesi gereken bir problem değil; yaşanması gereken bir gerçekliktir.” Kierkegaard (19.yy)
Kim Kierkegaardashian adında açılan uydurma Twitter hesabından önce, onun ilham kaynağı olan Danimarkalı filozof vardı.
Kierkegaard da mutluluğun anı yaşayıp, anın tadını çıkarmaktan geldiğine inanıyordu. Mevcut şartları problemlere dönüştürmeyi bırakıp, onları deneyim olarak görmeye başladığımız zaman mutluluğa ulaşabileceğimizi savundu.
“Mutluluk kelebek gibidir. Siz yakalamaya çalıştıkça o kaçar. Ne zaman ki dikkatinizi başka şeylere verirsiniz, ancak o zaman gelip omzunuza konar.” Henry David Thoreau (19.yy.)
Sivil itaatsizlik savunucusu, transandantalist bir filozofun mutluluğa pasif bir yaklaşımda bulunması çok da şaşırtıcı değil aslında. Walden’da detaylıca açıkladığı gibi, Thoreau geleneği bozmayı tercih etti. Alışkanlıklardan uzak durdu. Belki de rastlantısallığa olan bağlılığından dolayı, daha geniş, zamandan ve mekandan bağımsız bir mutluluk anlayışı bulabileceğine inandı.
Bu görüş, diğer filozofların anı yaşamaya yönelik yaklaşımlarıyla da uyuşuyor.
©® Düşünbil (2016)
Yazar: Chris Weller
Çeviren: Şebnem Ertan
Kaynak: Tech Insider