Genel gidişata rağmen, sizlere mutlu olmanız gerektiğini söyleyecek halimiz yok; fakat, belki kendi şartlarınız içerisinde mutlu olmanıza yardımcı olabiliriz. Bunu başarmak için, yardımını almak üzere Bertrand Russell’a yöneliyoruz.
Edebiyat dalında 1950 Nobel Ödülü’nü alan Bertrand Russell bir filozof, matematikçi ve tarihçi idi. 1970 yılında, 97 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yaşamı boyunca karmaşık konulardan uzakta durmadı; A Critical Exposition of the Philosophy of Leibniz (Leibniz Felsefesinin Eleştirel Yorumlaması) Principles of Mathematics (Matematiğin İlkeleri), The Analysis of Matter and Human Knowledge – Its Scope and Limits (Madde ve İnsan Bilgisinin Analizi – Kapsamı ve Sınırları) isimli eserlerini bizlere kazandırdı. 1930 yılında yazmış olduğu, maalesef “kişisel gelişim” türünde sınıflandırılmış, bizim de favorimiz olan kitaplarından birisi ise Mutlu Olma Sanatı’dır.
Daha önce, Russell’ın bu alanda sesinin güçsüz olduğunu, kapsamlı bir şekilde olmasa da, belirtmiştik. Öyleyse, bizi “mutsuzluğun gün-be-gün sıradanlığı”ndan kurtaran Russell’ın kılavuzunun çok kısa bir özeti olarak birkaç paragrafı burada vereceğiz.
İlk olarak problemi ele alalım:
“Bence, üzgünlüklerinin evren hakkındaki görüşlerinden ileri geldiğini içtenlikle iddia edenler, atı arabanın arkasına koşmaktadırlar; gerçekteyse mutsuzlukları bilmedikleri bir nedene dayanır ve bu, onların dünyanın daha az zevkli yönleriyle ilgilenmelerine yol açar.”
İkinci olarak da tezahür anını görelim:
“Yavaş yavaş kendime de, kusurlarıma da aldırış etmemeyi öğrendim, dikkatimi dışımda olan şeylere yöneltmeye başladım, örneğin dünya durumuyla, ilgi duyduğum bilimlerle, hoşlandığım kişilerle ilgilenmeye başladım.”
Ve son olarak da mutluluğun zaferi:
“Akıllı insan, sorunlarını gerektiği zaman düşünür; başka zamanlarda ise başka şeyler düşünür; gece hiçbir şey düşünmez….Beynin düzenli çalıştırılabilmesi durumunda hem mutluluğun, hem de yeteneğin artışı, insanı şaşırtacak kadar büyük olur.”
“Yaptığımız şeyler, sandığımız kadar önemli değildir; başarı ya da başarısızlıklarımız
da sandığımız kadar önem taşımazlar.”“Bence genel olarak, uzman olmayanların düşüncelerine gereğinden fazla saygı gösterilmektedir; önemli, önemsiz bütün konularda durum böyledir.”
“Dünya geniş, yeteneklerimizse sınırlıdır. Kendi başımıza erişebileceğimiz mutluluk çok azdır. Çok fazla istemekse, olası olanı da elde edememeye yol açabilir.”
“Mutluluğun sırrı şudur: İlgilerinizi olabildiğince genişletin; sizi ilgilendiren şeylere karşı tepkilerinizin düşmanca değil, olabildiğince dostça olmasına bakın.”
Russell, mutluluğun temeli olarak yaşamın akıntısı ile kurulan derin bir içgüdüsel birliği öneren ne ilk ne de son düşünürdür. Fakat bu yaklaşım, kuru gürültü çıkarmayan bir mantıkçıya aittir: Kendiniz dışındaki insanları ve nesneleri arayıp bulur ve onlarla gerçekten ilgilenmeyi başarabilirseniz –ve sizi mutsuzlaştıran şeylerin tümüne odaklanmayı bırakırsanız- yaşam daha güzel olur.
Bunun doğru olduğuna, fakat bunu öğrenmenin sadece bir yolu olduğuna inanıyoruz.
Çeviri: Bünyamin Tan
Mutlu Olma Sanatı’ndan alınmış çeviriler Say Yayınları’ndan Yunus Sağlamtürk’e aittir.
Kaynak: Concord Monitor
Başlık Görseli: Stella Dreis’in Happiness is a Watermelon on Your Head isimli kitabından.