Mustafa Kemal Atatürk’ün okul bitirme sınavına girmesiyle tüm yaşamı değişen Ordinaryüs Profesör Doktor Aydın Sayılı… Dünyadaki ilk bilim tarihi doktorasının sahibi; Harvard Üniversitesi mezunu; İngilizce, Arapça, Fransızca, Almanca ve Farsça dillerini bilen; 2009 yılından beri 5 Türk Lirası’nın arka yüzünde portresi bulunan ama belki de kim olduğunu bilmediğimiz en önemli bilim insanlarımızdan biri olan Sayılı’nın yaşam hikayesine bu çalışmamda değinmekten onur duyarım.
Aydın Sayılı 1912’de İstanbul’da doğdu; üç çocuklu bir ailenin son çocuğudur. Babası Abdurrahman Sayılı, Galatasaray Lisesi ve Hukuk Mektebi’ni bitirdikten sonra hariciyede görev yaptı. Tahran’da başkonsolos olarak görev yaptı, Kurtuluş Savaşı sonrası İstanbul’a dönerek Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya katıldı. Cumhuriyetin ilanından sonra öğretmenlik yapan Abdurrahman Sayılı aynı zamanda Afganistan büyükelçiliğinde çevirmen olarak çalıştı. Annesi Suat Sayılı ise hakim bir babanın kızı olup okumaya çok önem veren saygın bir hanımefendi idi.
Çok başarılı bir öğrencilik yaşamı geçiren Sayılı’nın kaderi, lise bitirme sınavında Mustafa Kemal Atatürk’ün yer almasıyla tamamen değişir. Aslında mühendis olmak isteyen Sayılı, tarih konusundaki derin bilgisinin hocalarını, özellikle de Atatürk’ü, etkilemesi üzerine fen ve tarihin bir bakıma birleşimi olan bilim tarihi alanına yönlendirildi. “Atatürk ile Bir Sınav Anısı” adlı yazısında da bu önemli olayı anlatır. Kılıç Ali’nin anılarında ise şu şekilde geçmektedir:
“1933 yılıydı. Sıcak bir haziran günü Atatürk, Ankara Erkek Lisesi’nin tarih sınavında bulunmak istedi.Yanında Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip, ben, Nuri Conker ve başyaverleri olduğu halde öğleye doğru Erkek Lisesi’ne gittik. Prof. Afet İnan Hanım da yanımızdaydı. Atatürk, doğruca sınav salonuna girdi; bir öğrenciye sorular sordu. Çocuğun harita üzerinde yaptığı açıklamalardan Atatürk çok memnun oldu. Sonra coğrafyaya geçildi. Atatürk çocuğa dedi ki, “Sana bir soru Aydın. Sana kalsa Sakarya’yı nereye akıtırsın?” Atatürk, öğrenci Aydın’ın verdiği yanıttan yine memnun oldu.
– Aferin Aydın. Sen ne olmak istiyorsun?
– Su mühendisi Paşam, dedi Aydın.
Atatürk, “Herkes su mühendisi olabilir. Seni tarihçi yapalım, ne dersin?” Aydın, “Ailece karar verdik; anne ve babamın onayını almam gerekir Paşam!” Çocuğun bu cevabı Atatürk’ün çok hoşuna gitti, “Bravo Aydın! Onlarla görüş, benim teklifimi de söyle, sonra gel Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey’e kararını bildir.” Aydın salondan çıkınca Atatürk, Reşit Galip’e döndü: “Bravo çocuğa. Bu çocuğu takip edelim” dedi. (…) Reşit Galip Bey, takdirname ile ödüllendireceğini söyleyince, Atatürk şöyle dedi: “‘Takdirnameden ne çıkar! Daha başka şeyler yapmalı, yurtdışına öğrenime gönderilmeli. Amerika’ya gönderip çocuğun çalışmasına bir değer verelim’. O gece Dışişleri Bakanlığı’nın Ankara Palas’ta balosu vardı. Balo kendilerine hatırlatıldığı halde Atatürk, öğrencilerin arasında kalmayı tercih etti…” (Turgut, ss. 583-584)
Yaşamı bu anıdan sonra tamamen değişen Aydın Sayılı yurtdışı okullarına giriş sınavını kazanmıştır ve Harvard yılları böylelikle başlamış oldu. 1942 yılında doktora derecesini bilim tarihi alanının en önde gelenlerinden ve bu disipline bağımsız bir akademik disiplin statüsü sağlayan başlıca kişilerden biri olan Prof. Dr. George Sarton danışmanlığında “The Instutitions of Science and Learning in Medival Islam” adlı teziyle almıştır. Dünyada ilk bilim tarihi alanında doktora yapmış insan ünvanını böylelikle almış oldu.
Profesör Sayılı Türkiye’ye döndükten sonra Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde ilmi yardımcı olarak göreve başlamıştır. Üç yıl sonra da Ankara Üniversitesi’ne bağlanan üniversitede doçent olmuş, 1952’de profesör, 1958 yılında ise ordinaryüs profesör olmuştur.
1952 yılında ilk kez bilim tarihi disiplinini kürsü düzeyine getirmiş, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde bir gelenek başlatmış, daha sonrasında da İstanbul Üniversitesi’nde Bilim Tarihi Anabilim Dalı kurulmuştur.
Profesör Sayılı’nın ilk kitabı Atatürk’ün “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” başlığını taşımaktadır. Bilimi popülerleştiren türden bir kitaptır; uygarlığın gelişiminin teknolojiden büyük ölçüde faydalandığını fakat saf teknik araştırmanın yeterli olmayacağını dile getirmekte; bilim ile desteklenen teknolojinin problemlere çözüm bulmada ehil olacağını söylemektedir.
Bir bilim tarihçisi olan Sayılı aynı zamanda Orta Çağ uzmanıdır. Türkçe’nin eğitim dili olarak okutulmasında, yabancı dilden bazı kavramların Türkçe’ye kazandırılmasında büyük rol oynamıştır. Astronomi tarihi alanında da rasathane tarihini aşan çalışmalar yapmış, Thales’in güneş tutulması tahminine ilişkin dikenli bir problemi ilk defa ele almıştır.
Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı’na da atanan Aydın Sayılı, Türklerin bilime katkılarını uluslararası bilim kongrelerinde anlatmaya adamıştı kendisini. Atatürk’e olan bağlığını da her fırsatta dile getiren Sayılı’nın, aşağıda sıraladığım Mustafa Kemal Atatürk’ün yer aldığı tüm eserlerde adı geçmektedir:
- “Atatürk ve Bilim” (Araştırma, 1979, cilt 11, ss. 13-17).
- “Atatürk, Bilim ve Üniversite” (Belleten, 1981, 45/1, ss. 27-42).
- “Atatürk ve Bilim” (Bilim ve Teknik. 1982, cilt 15, sayı 180, ss. 1-3).
- “Atatürk ve Bilim” (Atatürk’ün Prensiplerinin Işığı Altında Türk Eğitim Sistemi Bilimsel Konferansı. Tübitak Yayını Ankara 1983, ss. 1-10).
- “Batılılaşma Hareketimizde Bilimin Yeri ve Atatürk” (Erdem, 1985, 1/1. ss. 11-24).
- “Batılılaşma Hareketinde Bilimin Yeri ve Atatürk” (Erdem, 1985,1/2. ss. 309-408).
- “Atatürk’e Bir İthaf”, (Erdem, 1986, 2/6, ss. 713-717).
- “Atatürk ve Millî Kültürümüzün Temel Unsurlarından Bilim ile Entelektüel Kültür ve Teknoloji” (Erdem, 1987, 3/9, ss. 609-672).
- “Atatürk ve Temel Bilimler” (Erdem, 1988. 4/12, ss. 933-962).
- “Atatürk İdeolojisi” (Erdem, 1988, 4/12, ss. 965-993).
Aydın Sayılı, Copernicus üzerinde yaptığı çalışmalar nedeniyle 1973 yılında Polonya hükümeti tarafından Copernicus madalyası ile ödüllendirildi. 1977’de TUBİTAK Hizmet Ödülü’ne, 1981 yılında İstanbul Üniversitesi Üstün Hizmet Ödülü’ne değer görüldü. 1980’de UNESCO Uluslararası Yazar Editör Komitesi’ne seçilen Sayılı, yaşam boyu verdiği hizmetten ötürü UNESCO ödülünü 1990’da aldı.
Kaynakça:
Turgut, Hulusi (2005) Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları. Ankara: Kültür Yayınları.
Yazar: Ayten Nahide Korkmaz
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. Düşünbil Portal’da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.