Çocuklarda akıl hastalıkları düşündüğünüzden çok daha fazla etkili.
Çocuklukta akıl hastalıkları ne kadar yaygın? 20 klinik akıl sağlığı uzmanına sorsanız 20 farklı yanıt almanız işten değil. Bu konuda bir fikir birliği olmaması, klinik tedavi uzmanlarının yeterince eğitimli olmadığını ya da belleklerinin zayıf olduğunu göstermez. Aksine bu temel soru, psikiyatri alanındaki araştırmalarda fazlaca gözden kaçıyor.
Oysa bu çok önemli bir soru. Çocukların akıl sağlığı ihtiyaçlarını ne kadar karşılayabildiğimizi değerlendirmek istiyorsak ne kadarının yardıma ihtiyaç duyduğunu bilmemiz gerekir. Sorunun yanıtının, en iyi önleme ve tedavi yaklaşımları ve hatta akıl hastalıklarının toplumda kabul görmesi ile ilgili etkili sonuçları olacaktır. Depresyon ve anksiyete gibi yaygın akıl hastalıklarının oranlarına dair eksik bir resim sunmakla ünlü tıbbi kayıtlar pek yardımcı olmuyor. Öte yandan, Ulusal Sağlık Kuruluşları gibi devlet kurumları da psikiyatrik hastalıkların görülme oranlarını düzenli olarak takip etmiyor; çünkü böyle büyük çapta rutin takip için kapsamlı tanı görüşmeleri gerekir ki oldukça maliyetli bir süreç bu.
Elimizdeki yanıtlar, Amerika Birleşik Devletleri’nin değişik yerlerinden bir yığın psikiyatrik epidemiyoloji uzmanından geliyor. Yapılan çalışmalarla elde edilen tahminler; incelenen örneklemin kentten mi kırsal bölgeden mi olduğuna, görüşme yapan kişiye, araştırmacıların çocuklarla mı, ebeveynlerle mi yoksa iki grupla birden mi görüştüğüne ve değerlendirilen hastalıklara göre değişiyor.
Yine de bazı tutarlı örüntüler ortaya çıkıyor: Ulusal Bilimler Akademisi’nin yakın tarihli bir raporunda, böyle 50 topluluk çalışmasının sonuçları özetlenmiş ve ABD’de herhangi bir anda çocukların yaklaşık yüzde 17’sinin -kabaca altı çocuktan biri- yaygın bir psikiyatrik bozukluğun kriterlerine uyduğu tespit edilmiş. ABD’de 18 yaşın altında yaklaşık 73 milyon çocuk olduğunu düşünürsek şu an 10 milyonun üzerinde çocuğun bundan etkilendiğini söyleyebiliriz.
Ancak bu tahmin sadece anlık bir görüntü sunuyor; çünkü yalnızca o anda hasta olan çocukları içeriyor. Kamu sağlığı açısından bakıldığında uzun dönemin de ele alınması ve kaç çocuğun çocukluk dönemlerinin herhangi bir zamanında akıl hastalığı geçirdiğinin öğrenilmesi önem taşımaktadır.
Görünüşe göre bu öyle değersiz bir endişe değil. Kendi araştırma grubumuzun yaptığı çalışmanın da dâhil olduğu az sayıdaki araştırmada çocuklar yıllar boyunca takip edildi ve aynı çocukların çocukluk dönemlerinde akıl hastalığı görülme oranları izlendi. Bu çalışmalara göre akıl hastalıkları düşünülenden çok daha yaygın. Great Smoly Mountains Study ile yaptığımız çalışmaya göre çocukların yüzde 60’ı yetişkin olana kadar bir psikiyatrik bozukluk geçiriyor. Bu bozukluklar arasında otizm ya da şizofreni gibi nadir görülen hastalıkların yanı sıra, depresyon, anksiyete ve madde bağımlılığı benzeri çok daha yaygın durumlar da var.
Bu çarpıcı analiz, çocuklardaki akıl hastalıklarına bakış açımızda köklü bir değişiklik olması gerektiğini ortaya koyuyor: Çocuklukta akıl hastalıkları ne seyrektir ne de nadir. Tersine akıl hastalıkları, özellikle de depresyon ve anksiyete gibi yaygın bozukluklar, çocuklukta en az yaygın fiziksel hastalıklar kadar çok görülmektedir.
Ve bu analizler bile akıl hastalıklarından gerçekten etkilenen çocukların sayısı için düşük bir tahmin veriyor olabilir.
Yazan: E. Jane Costello ve William E. Copeland
Çeviren: Burçin İçdem
Kaynak: Psychology Today
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.