Ekolojik etikler, çevre ve insanların ilişkisini ve bu ilişkide etiklerin nasıl rol oynadığını inceleyen ahlak kurallarının bir dalıdır. Ekolojik etikler insanların, hayvanlar ve bitkiler gibi diğer canlılar kadar toplumun bir parçası olduğuna inanır. Bütün bunlar dünyanın çok önemli bir parçasını oluşturur ve insan hayatının fonksiyonel bir parçası olarak sayılır. Dolayısıyla, her insanın saygılı olması, diğer canlılara karşı manevi ve ahlaki değerleri göz önünde bulundurarak davranması çok önemlidir.
Nature.com’a göre, “ Ekolojik etikler, çevresel değerlerin kavramsal temellerini somut olan toplumsal davranışların, hareketlerin ve ilkelerin korunup, sürdürülmesi üzerine çalışan uygulamalı felsefenin bir dalıdır.”
Vikipedi’ye göre, “Ekolojik etikler, insanlar ve diğer canlılar arasındaki genişleyen geleneksel sınırları göz önünde bulunduran çevresel felsefenin bir parçasıdır. Çevre kanunu, çevresel sosyoloji, ekoteoloji, çevresel ekonomi, ekoloji ve çevresel coğrafya gibi geniş çaplı disiplinleri etkiler.”
Küresel ısınma, küresel iklim değişikliği, orman tahribi, kirlilik, çevresel bozulma, soy tükenmesi gezegenimizin yaşadığı güçlüklerden birkaç tanesi. Ekolojik etikler, insanlar ve gezegenimiz arasındaki ilişkiyi kuran çevresel çalışmaların anahtar ögesidir. Ekolojik etikler sayesinde, çevreyi güvende tutup, korumak konusunda üzerinize düşen görevi yaptığınızdan emin olabilirsiniz. Ev yapmak için her bir ağaç kesildiğinde ya da diğer kaynaklar kullanıldığında, bulması gittikçe daha zor olan doğal kaynaklarımızı tüketiyor oluyoruz. Doğayı koruyup, tehlikelerden uzak olması için üzerimize düşen görevi yapmamız çok önemli. Eğer basit ve kolay değişiklikler yapmaya istekli iseniz bunları gerçekleştirmek düşündüğünüz kadar zor değil.
Dünya’daki ani nüfus artışıyla birlikte, doğal kaynak tüketimi arttı. Bu durum gezegenimizin insan ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetini düşürdü. Kaynakların tüketimi, yenilenmesinden daha hızlı.
Ekolojik etikler, insani ahlak değerlerini göze alarak bilimsel bir anlayış inşa ediyor ve bilimle iletişimdeki karar verme sürecini geliştiriyor. 1970’de Amerika’daki ekolojik etikleri geliştirmek için Dünya Günü yapılmıştı, daha sonra aynı gelişim Kanada ve Kuzey Amerika’da da görüldü. Bu çok önemli çünkü ekolojik etik günümüzün en büyük kaygılarından birisi.
Çevresel Kirliliğin Sebepleri Neler?
İnsan faaliyetleri, çevresel kirliliğe sebep olmaktadır. Bu kaynaklara olan fazla talep de problemin sürmesine neden olan faktörlerden birisi çünkü hepimizin barınmaya ve beslenmeye ihtiyacı var. Bunlar hepimizin ihtiyacı olup, talep fazla olunca çevrenin doğal dengesi zarar görüyor. Mühendislikteki gelişmeler kaynak fakirleşmesi ve çevresel yıkıma sebep oluyor. Bu tür ekolojik meseleler çevremizde ve insan hayatında tahribata neden oluyor. Eğer bugün ihmal edersek, bu meseleler yakın gelecekte insan varlığını engelleyecek.
Başlıca ekolojik sorunlar kirlilik, aşırı nüfus yoğunluğu, endüstriyel ve evsel atıklar, asit yağmurları, iklim değişikliği, ozan tabakasının incelmesi, şehirsel genişleme, genetik mühendisliği, ormansızlaşma ve küresel ısınma gibi sorunları içeriyor. Bu sorunlar çevremizi olumsuz etkilemeye başladı ve biz şimdiden insan sağlığındaki düşüş, deniz seviyesinin yükselmesi, yenilenemeyen enerji kaynaklarındaki tahribat, buzullardaki erime, türlerin yok olması, kirlenmiş araziler, zehirli toz, toprak verimliliğinin azalması, hava ve su kirliliğindeki artış ve bunun gibi etkilerini görmeye başladık bile.
İnsanoğlu Dünya’da var olan en akıllı tür olarak kabul ediliyor. Bu on yıllardan beri kendini medenileştirebilmiş tek tür olmamızın sebebi olabilir. Günümüzde, insanlar tüm hayvanlardan üstün oluşlarıyla övünüyorlar fakat ekolojik etikleri göz ününde bulundurmuyorsak bu büyük zekanın işlevi ne?
Hayatta kalmaları ağaçlara bağlı olan hayvanları düşünmeden, kendi menfaati için ağaçları kesmek çoğu insanın yaptığı bir şey. Bilinçsizce fosil yakıt tüketmek, endüstriyelleşme, kirlilik, ekolojik dengeyi bozma, bunların hepsi insanlara atfedilebilir. Bütün doğal kaynaklara hükmediyor olabilmemiz, bu kaynakları istediğimiz şekilde kullanabileceğimiz ve gelecek nesillere hiçbir şey bırakmayacağımız anlamına gelmiyor.
Ekolojik Etikler ve Ekolojik Felsefe
Ekolojik etikler, ekolojik felsefe çevresinde şekillenir. Çoğu bilim adamı ekolojik etiklere etki eden çevresel risklerin felsefi açıdan ele alınışını çalışarak başlar. Şuanda ekolojik etikler insanoğlunun baş kaygılarından biri.
Endüstriyelleşme, kirlilik ve ekolojik dengesizliğe yol açıyor. Eğer böyle bir probleme yol açıyorsa, bu sadece endüstrinin değil bütün insan oğlunun düzeltmesi gerek bir durum. Bu yapay ve restore edilmiş çevre ne kadar dayanabilir? Çevreciler bu zor sorunun cevabını bulmaya çalışıyorlar ve bunların hepsi birlikte ekolojik etik olarak isimlendiriliyor.
Ekolojik etiklerin yerine getirildiğinden emin olmak hepimizin sorumluluğunda. Bütün ekolojik etiklere uyduğunuzdan emin olmak için değişiklikler yapmak biraz zor.
Günümüzde ahlaki değerler toplumumuzda önemli bir rol oynuyor, çevresel ve iş etiği dikkate alınmalıdır. Bunlar günümüzde daha yaygın hale geldi.
Petrol ve kömür sadece çevre için değil, bitkiler ve hayvanlar da dahil bütün canlılar için zararlı. Her ikisi de ham haliyle yüksek derecede zehirli. Havayı, toprağı ve suyu kirletiyorlar ve doğal felaketlerin oluşmasına olanak sağlıyorlar. Her ikisi de yenilenemez, ve sonsuza kadar yetmeyecekler, ve yakında bu iki şeytana olan ihtiyacımızdan kurtulacağız. Petrol ve kömür şirketleri ürünleri temiz diye kullanıma teşvik ederlerken ki bu imkansız, ahlaki değerleri akıllara geliyor özellikle de ekolojik etikler. Dünya’nın çoğu hastalıkları petrol sızıntıları, maden kazaları, yangınlar ve şimdi ise iklim değişikliği ve küresel ısınma, bu ikisinden kaynaklanıyor.
Kendi üstünüze düşen görevi yaptığınızdan ve ekolojik etiklere uyduğunuzdan emin olun.
Çevirmen: Çağla Sözer
Kaynak: Conserve Energy
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.
