13 şubat 1967 pazartesi günü. Yağmur yağıyor. İran İngiltere Kültürevi kütüphanesinde bir yazı üzerinde çalışıyorsun. Puran Ablan da ileride kitap okuyor. Kalkıp yanına gidiyorsun, elini omzuna koyuyorsun: “Ben geldim. Oradayım. Çalışıyorum. Nasılsın, iyi misin?” “Evet, iyiyim. Ne çalışıyorsun?” “Jean d’Arc’in çevirisine çalışıyorum. Şimdilik allahaısmarladık.” Yerine geçiyorsun. Bir, iki saat kadar sonra tekrar Puran’ın yanına gidiyorsun….