• 15 Kasım 2018
  • Abdullah Gülsever
  • 0
Paylaş

Türkiye toplumunda bilindiği üzere felsefe hakkında pek az şey bilinmektedir. Elbette mevcut durumun tarihsel süreç içerisinde, felsefî ve sosyolojik nedenleri vardır. Fakat bu yazıda, bu felsefî ve sosyolojik nedenler üzerinde durulmayacak ya da bunun çözümleri iddiasında bulunulmayacaktır. Bu yazıda, lisede eğitim gören iki öğrencinin, tarafımdan kendilerine sunulan, Thales’in ağzından yazılmış gibi olan bir mektuba nasıl cevap verdiklerini göreceğiz. Bu yazı içeriği bakımından her ne kadar akademik olmasa da gelecek nesiller ile felsefe arasındaki ilişki bağlamında bizler için değer arz eder.

“Sevgili Thales;

Sizin de bildiğiniz ve mektupta söylediğiniz gibi gökyüzü, yıldızlar ve gezegenler ile ilgili yazdığınız Doğa Hakkında isimli eseriniz bize 2400 yıl sonra ulaştı. Eserde belirttikleriniz ve diğer çalışmalarınız günümüze kadar gelen tüm çağlarda tartışılmış, doğruluğu kanıtlanmış veya yanlışlanmış şekilde hâlâ konuşulmaktadır. Dediğiniz gibi birçok denizci uzak deniz yolculuklarında yolunu yaptığınız yıldızlarla ilgili çalışmalarla bulmuştur.

Ortaya attığınız her şeyin sudan var olabileceği fikri maalesef günümüzde bilimsel olarak düşünülmemektedir. Günümüzde doğum, yaşam ve ölüm arasındaki süreçler için birçok çalışma yapılmaktadır. Gelişmiş teknolojiye rağmen aydınlanmamış olayların hâlâ var olduğu yaşadığımız zaman dilimine bakılırsa, sizin zamanınız ve yaşam şekliniz değerlendirildiğinde ortaya attığınız teorilerin yanlış payının olması normal sayılmaktadır. Bu yüzden düşünceleriniz ve çalışmalarınız yeni nesillere doğrusuyla birlikte anlatılmaktadır.

Günümüzdeki çalışmalardan bahsetmek istiyorum. Sizin zamanınızdan bu yana doğa ve düzenle ilgili birçok şey kanıtlandı ve birçok teori ortaya atıldı. Bunların içinden kanıtlananlardan bazıları sizin döneminiz de dâhil olmak üzere birçok dönemde düşünülmüş fakat yanıt bulunamamıştır. Örnek verilmesi gerekirse suyun kaldırma kuvvetine bağlı olarak cisimlerin suda yüzdüğü, cisimlerin bir yerden atıldığında yer çekimine bağlı olarak yere düştüğü bilinmemekteydi. Bunların yanında sizin döneminizde ortaya atılmış güneşin dünya etrafında dönmesi gibi birçok teori çürütülmüş ve doğru olan fikirler ortaya atılmıştır, bu teoriye bakılırsa aslında dünya ve diğer gezegenlerin güneş etrafında bir yörüngeye sahip olduğu kanıtlanmıştır. Sizin zamanınızdan bu zamana kadar gelen sürece bakılacak olursa eskiden söylenen fikirler veya atılan teoriler, o zamanın ve şimdinin şartlarıyla hâlâ tartışılmakta ve günümüz teorileriyle yarışacak şekilde değer görmektedir.

Geçmişten günümüze bakıldığında bilim hâlâ devam etmekte, eskiden söylenen düşünceler ve şimdiki fikirlerle felsefe yaşatılmaktadır. Çünkü çoğu insan için ne kadar felsefe ve bilim uç noktalarda görülüyor olsa da en büyük ortak notalarının ve var oluşlarının asıl nedenin yaşadığımız karmaşık düzeni çözmek ve anlamak olduğu unutulmayacaktır.”

İris Tüzün

“Thales;

Bildiğin gibi MÖ 546’dan bu yana çok fazla şey değişti. Kimi çağda insanlar kendini din adı altında baskıcı düşünce sisteminin içinde buldu kimi zaman ise insanlar kendilerini hümanizm adı altında yenileşme ve aydınlanmanın içinde buldu. Aslında günümüzde senin zamanınla ilgili çok az şey var. Ve insanlar bunları öğrenmek için internet adı verilen sonsuz bir kütüphaneden yararlanıyor. Bu kütüphane her yerde. İnsanlar artık her yere anında ulaşabilmek için cep telefonlarını kullanıyorlar. Peki bu kadar yenilik yaşandığına göre insanlar gelişmiş mi? Bence hayır ve bunun birden fazla nedeni var. En büyük nedeni ise insanların eskisi kadar kültürel etkileşimde bulunup günümüz teknolojiye körü körüne bağlanmamızdan kaynaklanıyor. Bunun dışında teknolojiyi elbette iyi şeyler içinde kullanıyoruz. Ulaşım, sağlık, haberleşme gibi. Eski zamanlarda nasıl kıtalar arası seyahat imkânsız gibi gözükse de, aylar alsa dahi artık bunun çok daha kolay bir yöntemi var. Uçak buna örnek verilebilir. Uçak ne mi peki? Uçaklar yeryüzünden kilometrelerce öteden süzülebilen bir hava taşıtıdır. Eskiden sekiz saatte gidilen bir yolu uçak sayesinde bir saatte gidebiliyoruz. İşte bu kadar Thales. Günümüzün yüzeysel bir anlatımı. Umarım çoğu soruna yanıt olmuştur. Ama elbette şunu unutmamak lazım. Dünyamız hâlâ gelişiyor ve büyüyor. Ve bu büyüme her zaman devam edecektir.”

Gizem Ezgi Yılmaz

Yazar: Abdullah Gülsever

Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.
Düşünbil Portal’da yayınlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. 


Paylaş

Abdullah Gülsever

Ege Üniversitesi felsefe bölümünden mezun oldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Felsefe Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yapmaktadır. Felsefe, pozitif bilim, sosyoloji ve psikoloji ile ilgili pek çok konuya meraklı, öğretmekten çok öğrenmeyi sever ve öğrendiği şeyleri paylaşmayı tercih eder.