Ne zaman bir köprüden geçsem; telefonum, cüzdanım, anahtarlarım kişisel olan neyim varsa fırlatıp atmak isterim. İçimden bir yerden yükselen bu isteğin ardında ne olduğunu basitçe ifade etmek oldukça zor. Öyle seziyorum ki; eylemin sonluluğunun saptırılmış bir inkârı ve kendi özüne ulaşması gereken biri tarafından atılmış, fırlatılmış bir objenin geri döndürülemezliğiyle alakalı bu durum. Bu, mesafenin,…