Yapılan yeni bir araştırma, maço davranışların erkeklerin ömrünü kısalttığına işaret ediyor.
Yapılan bir araştırmaya göre “erkeklik” hakkındaki genel geçer kabullerin, erkeklerde tıbbi yardım almanın önünde bir engel olduğu ortaya çıktı ve bunun sonucunda beklenen yaşam süresinin ortalamanın altında olduğu saptandı. Araştırmayı gerçekleştiren Diana Sanchez ve Mary Himmelstein, erkeklerin beklenen yaşam süresinin kadınlardan 5 yıl daha az olduğunu ve bunun sebeplerinin de yalnızca fizyolojiyle açıklanamadığını belirtiyor. Sanchez ve Himmelstein, daha kapsamlı bir araştırma için muayene odasında sergilenen maço davranışların erkeklerdeki negatif etkilerini de incelemeye karar verdiler.
Preventive Medicine ve Journal Of Health Psychology dergilerinde yayınlanan bu araştırma iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde 250 erkeğe toplumsal cinsiyet, erkeklik ve erkek ya da kadın doktorların tercih edilebilirliği ile ilgili soruların yer aldığı bir anket veriliyor. Daha sonra araştırmacılar benzer bir anketi başka 250 erkeğe daha veriyor fakat ardından bu erkeklerin doktor randevuları için kliniğe gelmeleri isteniyor. Her erkek, hem erkek hem kadın tıp öğrencileri ve hemşirelerle oturup tıbbi sorunları ve endişeleri hakkında konuşuyor.
İkinci kısımda ise 236 erkek ve 255 kadın toplumsal cinsiyet ve erkeklik hakkında olan anket sorularını cevaplıyorlar.
Sonuçlar çok şaşırtıcı olmamakla beraber çarpıcı bir soruna da işaret ediyor. Maskülenitenin baskın çıktığı tespit edilen erkeklerin ilk başta erkek doktorları tercih ettiği fark edilse de, bunların yine de tıbbi sorunlarını erkek doktorlarla rahatça paylaşamadıkları; ve bu sorunları paylaşmada kadın doktorlar karşısında aslında daha rahat oldukları ortaya çıktı. Bu kişiler erkek doktorların daha yetkin olduklarını düşünseler de yine de onlarla tıbbi sorun ve belirtilerini paylaşacak kadar rahat hissetmediklerini dile getirdiler. Doktor Sanchez’e göre bunun temel nedeni; “başka bir erkeğe zayıf olduklarını ya da bağlı kaldıklarını göstermek istememeleri, o kişiler doktor olsa bile”. Sanchez bu kişilerin tıbbi sorunlarını kadın doktorlarla paylaşırken daha rahat olmalarını da erkeklerdeki kadın algısına, yani kadınların daha anlayışlı ve daha az tehditkâr olma imajına bağlıyor.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise daha “maço” erkekler diğer erkeklere göre hasta olduklarında daha az sıklıkla doktora gidiyor. Bu tip erkekler hastalık belirtilerini ve acıyı önemsemediklerinden ileride daha büyük sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Son olarak da araştırma, maskülen özelliklere sahip olan yani kendine güvenen ve acıya katlanan kadınların da daha az tıbbi yardım aldıklarını gösteriyor.
Kültürel kodlara işaret eden Sanchez, erkeklere güçlü, yetkin ve cesur olmaları gerektiğini öğreten kültürel baskının etkilerine değiniyor. Kısacası çocukluğumuzdan beri içine doğduğumuz ve büyüdüğümüz bu kodların etkilerini yalnızca sosyal alanda değil sağlık alanında da gözlemleyebiliyoruz.
Yazar: Katia Arslan
Bu yazı Bon Pur Loryan’ın internet sitesinden alınmıştır.
