Paylaş

Bir yılı biraz geçkin bir süre önce İspanya, Huelva’nın Doñana Doğal Bölgesi kıyısında bulunan Asperillo Falezleriyle ilgili bir haber yapmıştık. Orada, sayısız hayvan ayak izleriyle beraber, başka ayak izleri de bulundu – hominidlere (1) ait izler. 

Bu izler bulunana kadar, bölgenin zaman aralığı yamacın yüzeyini kaplayan kum tepeciklerinden tespit edilmişti, bunlar da Üst Pleistosen dönemi (2), tam 106.000 yıl öncesini gösteriyordu. Dünyanın diğer taraflarında bulunan izlerde yaptığımız gibi, bu izleri de bulundukları çevreyi hesaba katarak tarihledik. Bundan ötürü hipotezimiz, bu yeni bulunan ayak izlerinin Üst Pleistosen dönemde yaşamış olan Neandertal ırkına ait olduğu doğrultusunda. 

Bu soruşturma müddetince hem bu ayak izlerinin bulunduğu, henüz tarihi saptanmamış olan yüzeyi, hem de yukarıdaki tepecikleri tarihledik. Tam 295.800 yaşında (Orta Pleistosen Dönem) çıktılar. Düşünülenden çok daha yaşlılardı yani.

Ciddi Bir İklim Değişimi

Yeni tarihleme, bu izleri hem coğrafi hem de ekolojik resme dahil etti. Avrupa Kıtası bundan 300.000 yıl önce ciddi bir iklim değişikliği yaşamak üzereydi. Nispeten ılık havalar, çok daha soğuk havalarla yer değiştiriyordu. Gelmek üzere olan buz çağının habercisiydi. Deniz seviyesi bugünkü seviyenin ortalama 60 metre aşağısındaydı, bu da araştırmaların yapıldığı Huelva kıyısının şu anki konumundan yaklaşık 20-25 kilometre ötede olduğunu gösteriyor. 

Kıyı bölgesi gölün çatalağzı yüzünden oldukça genişti. Bölge muhtemelen yağmurlu dönemlerde tamamen suyla kaplanıyordu. Yağış olmadığındaysa ya tamamen ya da bir parçası kendini gösteriyordu. İşte bu mikroplarla dolu, çok köşeli, sığ ve tuzlu gölün çevresinde çıktı hominidlere ve diğer hayvanlara ait kalıntılar. Bugün aynı tarzda çok köşeli düzeyler ya tropik iklimli ya da sıcak bir çölün olduğu geniş arazilerin çamurlu bölgelerinde karşımıza çıkıyor. 

Bölgenin su basmayan yerlerindeyse genişliği değişen ve bitkilerin yetişmeye elverişli olduğu yerler gözüküyor. Bu alanın etrafındaysa kıyıdaki suların çekilmesinden ötürü toprağa doğru uzanan yollar oluşuyordu. 

Yeni Şüpheliler?

Yani ilk intibaa kıyasla bulgunun çevresel bağlamı ve görünen manzarası değişti. Artık soru şuydu: Bu izleri bıraktığını tahmin ettiğimiz kişiler de değişmeli miydi? Cevabı ise bize paleontolojik kayıtlar sunuyor.

Orta Pleistosen döneme ait hominid fosillerin Neandertal soyundan geldiği düşünülüyor: Homo neanderthalensis ve Homo heidelbergensis. Fakat bu kalıntılar oldukça az, parçalar halinde ve coğrafi olarak dağınık durumda. Daha kötüsü ayak izlerinin kemik kalıntılarına kıyasla daha az bulunması. Yalnızca 4 bölgedeki kalıntılar Avrupa Orta Pleistosen dönemine uzanıyor: Fransa’da bulunan Terra Amata (380.000 yıllık), İtalya’da bulunan Roccamonfina (345.000 yıllık – Homo heidelbergensis ile bağlantılı olduğu düşünülüyor), yine Fransa’da bulunan Biache-Vaast (236.000 yıllık – Homo neanderthalensis) ve Yunanistan’da bulunan Theopetra (130.000 yıllık – Homo neanderthalensis). 

Öte yandan ayak izlerinin karakteristikleri bir tek anatomiyle açıklanamaz, biyomekanik (3) etkenler ve fosili ortaya çıkaran diğer katmanlar da incelenmeli. Bu yüzden ayak izlerinin iyi saklanabilmesi için ayağın kemeri ve parmakları gibi önemli anatomik özelliklerin bulunması gerekiyor. Maalesef bu da Huelva gibi bir bölgede pek söz konusu değil. 

Bu ayak izlerinin hangi hominid grubuna ait olduğunu anlamak için onların anatomik özelliklerini önceden bulduğumuz Orta Pleistosen döneme ait kemik kayıtlarıyla karşılaştırmamız gerekiyor. 

Bu döneme ait ayak fosillerinin neredeyse tamamı İspanya, Atapuerca’daki Sima de Los Huesos sahasında bulundu ve Neandertal ırkla bağlantılı. Tam bir tahmin yapmak zor çünkü hem bu ırkın evrimi konusunda hem de Homo heidelbergensis cinsinin tanımı konusunda bir sürü tartışma var.

Neandertallerin nasıl evrimleştiğine dair farklı fikirler sunuldu fakat son DNA çalışmalarının ortaya koyduğu oldukça karışık evrimsel resim ve bulunan fosillerin azlığı yüzünden bu konuda bir sonuca ulaşmaktan oldukça uzağız. Dahası farklı anatomik özellikler aynı hızda evrilmiyor ve muhtemelen burada da polimorfizme götüren farklı özellikler farklı hızlarda ortaya çıktılar. 

Bu belirsizliğe rağmen Doñana sahası Orta Pleistosen dönemde Avrupa’da yaşamış insan varlığıyla ilgili kritik bir kayıt oluşturur. Son tarihlendirmemiz bambaşka muhtemel ufuklar hakkında gözlerimizi açtı. Belki de oldukça eski Neandertal hominid kalıntılarına yahut onların ataları olan Homo heidelbergensis kalıntılarına bakıyoruzdur.

 

Dipnotlar

(1) Hominidler, insan ve maymun arası, insansı canlılardır. (ç.n.)
(2) Eski Buz Devri dönemlerine denir. (ç.n.)
(3) Biyomekanik bilim, insan dokularının özellikleri ve mekanik sistemleriyle ilgilenir. (ç.n.)

©® Düşünbil (2023)

Yazar: Eduardo Mayoral Alfaro, et al.
Çeviren: Arda Erkurt
Çeviri Editörü: Onur Demir
Kaynak: theconversation.com


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com