Dante Alighieri, “İlahi Komedya” isimli epik şiirini 1320 yılında tamamladı. Ölümün ötesindeki dünyayı bir uçtan bir uca dolaşan spirütüel yolculuk, Cehennem-Araf-Cennet, dünya edebiyatının bir şaheseri olarak değerlendirilir.
Şiirini “Komedi” olarak adlandıran Dante, ortaçağ sınıflandırmasını kullanır: Cangrande Della Scala’ya yazdığı bir mektupta “Yerel dille yazılmış, korkunç bir başlangıç ve mutlu bir son ile orta tarzda tüm şiir, komedidir” der. “İlahi Komedya”, o zamanların İtalyan siyasi meseleleri ile birlikte Katolikliğin doğru sayılan kanıtsız önermelerini yansıtan alegorilerle doludur. Dante, yolculuk boyunca efsanelerden, klasik çağdan, erken Hıristiyanlık ve İncil tarihinden, Ortaçağ dönemi Avrupa’sından birçok tarihi figürle tanışır: Homeros, Socrates, Aristo, Julius Caesar, Cleopatra, Troia Helen, Büyük İskender, Judas Iscariot, Solomon ve diğerleri.
Dante bu fikri, mimarinin tüm detaylarının üzerinde durarak, yeraltını grafik canlılıkla ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Başlangıçta Dante’nin kahramanı şair Vergil ile buluşur ve yol onları dokuz daire veya kademeli cehennemden oluşan dev bir huni içine alır. Sonra Dünya’nın merkezine inerler ve Araf’ın yedi setini geçtikten sonra, Cennet kapılarına ulaşır.
Şiirin üçüncü ve sonuncu kısmı, Dante’nin yeni bir rehber olan Beatrice’le göksel cennet yolculuğuna adanmıştır. Beatrice, Dante’nin gerçek aşkıydı: O gerçek bir insandı ve Dante onu başyapıtındaki önemli bir karakter olarak kullanmaya karar verir.
Aşağıda 14. Yüzyılda yaşamış olan Padovalı Antonio’nun yarattığı ışıklandırmaları görebilirsiniz. 1845 yılında, bir yazar ve İtalyan sanatı üzerine ve eleştirmen olan D. Pietro Zani, bu el yazmasının değerini keşfetti. Daha sonra 1842’de İngiliz Kütüphanesi bu parşöment eserin sahibi oldu. Yazı İngiliz Kütüphanesi tarafından dijitalleştirildi ve en büyük kamu malı medya arama motoru olan Picryl’de bulunur hale getirildi.
– Cehennemin ilk çemberi: Soylu Kast: Burada vaftiz edilmemiş bebekler ve Hristiyan olmayan erdemli ruhlar yaşar.
– Cehennemin ikinci çemberi: Şehvet: Şehvetten zayıf düşen ruhlar, aralıksız dinlenemeden şiddetli fırtınalara maruz kalmaktadır.
– Cehennemin üçüncü çemberi: Açgözlülük: Açgözlülük bu ruhların günahıdır. Yağmurda çürüyüp Kerberos’un gözetimi altındadırlar.
– Cehennemin dördüncü çemberi: Hırs: Paragöz ruhlar bir yerden bir yere muazzam ağırlıklar sürüklemeye mahkumdur.
– Cehennemin beşinci çemberi: Gazap/Öfke: Dante ve Virgil, öfkeli ruhların kara bulutuna girer.
– Cehennemin altıncı çemberi: Sapkınlık: Dante, gururlu ruhlarından biriyle, belki de Gubbio’nun Oderisi ile konuşmak için eğilmiş durur.
– Cehennemin yedinci çemberi: Şiddet: Dante, Başpiskopos Ruggieri’nin kafa derisini kemiren Kont Ugolino’yla.
– Cehennemin sekizinci çemberi: Sahtekarlık: Statius ve Dante devi ve bir fahişeyi kucaklaşırken izlerler.
– Cehennemin dokuzuncu çemberi: İhanet: Dante, hainlerle buzda yatan Alberigho’ya seslenir.
© Düşünbil® (2017)
Tüm koleksiyonu bu adreste görebilirsiniz
Yazar: Tatiana Kiryukhina
Çevirmen: Gözlem Küçük
Kaynak: bigthink.com