Kadın Yürüyüşünün Ardından İlham Almaya Devam Etmek İçin 10 Film
Donald Trump göreve başladığı günden beri, ülkenin – ve de dünyanın – her tarafından kadınların eşitlik için savaşmalarında yeni bir motivasyon nedeni oldu.
Amerika Birleşik Devletleri’nin tarihindeki en geniş çaplı ve barışçıl gösteri olduğu tahmin edilen Kadın Yürüyüşü bittikten sonra, birçoğu merak etmeye başlamıştı: Şimdi ne olacak?
Eğer bunu okuyorsanız, eminiz geleceğinizde senatörlere seslenen, sivil katılımlı daha çok yürüyüşler olacaktır. Fakat tüm bunlar ve olağan yaşam meseleleri arasında ilham almak çok önemlidir.
Bu sebeple, size ilham veren, sizi kızdıran, adalet ve eşitlik mücadelesi için umut olduğunu hatırlatan bir film listesi derledik.
20. Yüzyıl Kadınları (20th Centruy Women) (2016)
(Rol modeller istediğinde ya da iyi bir feminist nasıl yetiştirilir bilmek istediğinde) Bu film 1979 Santa Barbara’sında ergenlik dönemindeki oğlu ve ev arkadaşlarıyla yaşayan bağımsız bekâr bir anneyi konu alır. Annette Bening tarafından muhteşem şekilde canlandırılan anne, oğlunun kız arkadaşlarından onu hizaya getirebilmek için yardım istediğinde, ellerinden gelenin en iyisini yaparlar ve bu süreçte kendilerini ona feminist olmayı öğretirken bulurlar. Moral yükseltici ve dürüst.
Mustang (2015)
(Eşitlik için neden savaştığınızı acımasızca güzel bir hatırlatıcıya ihtiyaç duyduğunda) Mustang beş yetim kız kardeşin Türkiye’nin kırsal bölgesindeki tutucu bir kasabasında büyümelerini anlatır. Ailelerinin onları evlendirmek için kapattığı evlerinde coşkulu ve hayat dolulardır. Dünya genelinde kadın hakları için savaşmak adına motive olmak isteyen herkes için iyi bir film.
Balinanın Sırtında (Whale Rider) (2002)
(Gelecek kuşağın kadın liderlerine inanmaya ihtiyaç duyduğunda) Yeni Zelanda’da çekilen Whale Rider (Balinanın Sırtında), kaderi kabilesinin bir sonraki şefi olmak olan 12 yaşındaki Pai isimli bir kızın hikâyesidir. Ancak kabilenin lideri olabilmesi için, bir sonraki şefin ancak bir erkek olabileceğine inanan büyükbabasının muhafazakâr zihniyetini değiştirmesi gerekmektedir.
Bayan Temsil (Miss Representation) (2011)
(Ergenlik dönemindeki kızların sevimli yüzlerinden fazlası olduklarını anlamalarını istediğinde) Bu belgesel Amerikan kültürünün kadınları hangi şekillerde güç bakımından zayıflattığını ve medyanın kadınları kendi özlerine odaklanmak yerine, görünüşlerine indirgeme biçimini keşfediyor. Filmde kullanılan bazı takılar bir miktar demode hissettirse de (açılış sahnesinde kapaklı cep telefonları gösteriliyor), ne yazık ki mesaj ve içerik hiçbir şekilde demode değil.
Adalet İçin Kızkardeşlik (Sisters in Law) (2005)
(Cesur kadınların adalete yönelik çalışmalarından esinlenmek istediğinde) Kamerun’daki iki kadın sulh hâkimi, adalet için çalışırlar ve ihmal edilen, tacize uğrayan ve tecavüze maruz kalanların davalarını ele alırken topluluklarını iyileştiriyor. Son derece dokunaklı bir belgesel.
Frida (2002)
(Büyük engellere rağmen, kendi sesini bulmaya ve pişman olmadan yaşamaya çabalayan herkes için) Meksikalı sanatçı Frida Kahlo’nun hayatını konu alan bu biyografi, ressamın hayatındaki dramatik yükseliş ve düşüşlere odaklanır. Salma Hayek tarafından canlandırılan Kahlo, onu güçsüzleştiren çocukluk döneminde geçirdiği kazanın üstesinden gelmeli ve ünlü duvar ressamı kocası Diego Rivera yüzünden çoğu kişi onu gözden kaçırdığı için, sanat dünyasında kendi yeri için savaşmalıdır. Karşılaştığı zorluklara rağmen Kahlo pişmanlık duymadığı bir şevk ve tutkuyla sonuna kadar kendi yöntemiyle bir şeyleri başararak yaşar.
Açlık Oyunları-Alaycı Kuş (The Hunger Games: Mockingjay) (2014)
(Kızlar toplumlarını koruyan, hayatta kalmak için savaşan ve kazanan bir rol model istediğinde) Bu post-apokaliptik dünyada, zalim bir gladyatör oyunu ergenleri ölümüne bir birleriyle kapıştırır. Herkes ülkenin en fakir bölgesinden gelen Katniss Everdeen’in kaybetmesini bekler; fakat onun cesareti ile ailesine ve arkadaşlarına olan sevgisi dünyanın acımasız sosyal düzenini alt üst eder.
Sevgiyi Ararken (Saving Face) (2004)
(Farklı görüşlere sahip olduğun aile üyelerinle zor bir zaman yaşadığında) Bu film, annesine ve halkına görünür olmaktan korkan genç Çinli-Amerikan bir cerrah Wil’i konu alır. Fakat annesi bilmedikleri bir adam tarafından hamile kaldığında ve Wil ile birlikte yaşamaya geldiğinde, bu ikisinin aralarındaki boşluğu dürüstlük, anlayış ve sevgiyle kapatması gerekir.
Mad Max: Fury Road (2015)
(Post-apokaliptik bir gelecekte hala umut olabileceğini hayal etmek istediğinde) Bu filme bir erkek ismi verilmiş olabilir, ancak filmdeki kadınlar, özellikle belalı çöl kaçağı İmparatoriçe Furiosa’yı oynayan Charlize Theron gösteriyi yürütüyor. Film boyunca, o ve diğer cesur kadınlar mahkûmlardan devrimcilere dönüşüyor; korkutucu bir zorbalığı deviriyor ve dünyaya yeni bir saygı egemenliği getirmek için savaşıyor.
Erkekler Ağlamaz (Boys Don’t Cry) (1999)
(Cinsiyet eşitsizliği ile ilgili sinirlenmek istediğinde) Gerçek bir yaşam öyküsünü temel alan film, kendisine bir hayat kurmak için Nebraska’ya giden cinsiyet değiştirmiş bir adam olan Brandon Teena’yı konu alıyor. Brandon, yolculuk sırasında aşkı buluyor; ancak onun kadın olarak doğduğunu fark eden diğer insanların nefreti ve önyargıları ortasında yaşamak için mücadele ediyor. Bu trajik hikâye -hepimize- üstünden gelinmesine uzak olduğumuz toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadeleyi anımsatıyor.
Yazar: Breena Kerr
Çevirmen: Elif Baştan
Kaynak: filmsforaction.org
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.
