Site icon Düşünbil Portal

Apeirofobi: Sonsuza dek yaşama korkusu

Paylaş

Muhtemelen pek çoğumuz benzer şeyler hatırlıyoruzdur. Henüz çocuksunuz, gece yataktasınız. Birdenbire sonsuzluğu kavramaya çalıştığınızı fark ediyorsunuz; oda sanki dönmeye başlıyor ve o düşünce aklınızdan çıkana dek bu devam ediyor. Bu pek çoğumuz için, ölümün nasıl artık var olmamak anlamına geldiğini idrak etmeye çalışmakla alakalıdır. Sonsuza dek. Mesela cennet gibi, bir öbür dünya olduğuna inanıyorsanız, bu sonsuza dek var olmakla alakalıdır.

İster sonsuz zaman ister sonsuz mekan söz konusu olsun, sonsuzluk kavramını anlama kapasitemizi düpedüz aşan bir şey olabilir. “Sonsuzluğu anlamak” yazıp Google’da aratırsanız, birçok insanın onu gerçekten anlayıp anlayamayacağımızı sorguladığını görürsünüz; peki anlayamıyorsak, bunun sebebi ne? George Mason Üniversitesi’nden Martin Weiner, The Atlantic dergisine, bunun sebebinin, uzun süreli düşünmeden sorumlu olan ön lobun biz olgunlaşırken en geç gelişim gösteren bölümlerden biri olduğunu söylemiştir. Ve elbette, yaşam süresini aşacak şekilde plan yapabilmenin, evrimsel açıdan pek avantajı olamayabilir.

Üstelik, bunun çok ilginç bir açıklaması var. Pek çok kişi için, yok olma ve sonsuza dek var olma fikri, epey dehşet vericidir. Ölüme inanmayan bazı kişilere göre ise, sonsuza dek yaşama fikri de tam olarak böyledir. Son bahsettiğimiz şeyin bir ismi bile var: apeirofobi. Wiener’e göre, bir önceki cümleden evvel bahsedilen iki durum, aslında bir elmanın iki yarısı olabilir: “Zannediyorum ki, apeirofobide, (eğer buna inanıyorsanız) ölümden sonra sonsuza dek yaşayacağınızı fark ediyorsunuz; bu deneyimi aklınızda canlandırırken, ‘sonsuza dek var olma’yı tasavvur etmenin mümkün olmadığını anlıyorsunuz. İşte bu deneyim, doğası gereği, kaygı tetikleyicidir. Bu yüzden, hissetmekte olduğunuz kaygı; büyüme, yaşlanma ve ölme korkusundan pek farklı olmayabilir.

 

Yazar: Robby Berman
Çevirmen: Rafet Koca
Kaynak: Big Think

Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.


Paylaş
Exit mobile version