Zaman zaman hepimiz aptalca hatalar yaparız. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Efsaneye göre, Truvalılar, Yunanların devasa bir tahta attan oluşan “hediyesini” kabul ettiler ve Yunan savaşçıların dolu olduğu atın içerisinden bir ordu çıktı. Pisa Kulesi henüz tamamlanmadan eğik olduğu fark edilmişti. Daha yakın zamana gelindiğinde, Fransız Devleti 1300 istasyon için oldukça büyük olan yeni tren filosuna 15 milyar dolar harcadı.
Bu hadiseleri kolaylıkla aptalca hatalar olarak tanımlayabiliriz. Daha gündelik seviyede ise, şans kuponlarına paralar yatırıyor, çok hızlı araç kullanıyor ve sosyal medyada daha sonra pişman olacağımız şeyler paylaşıyoruz. Peki bu eylemlerimizi kötü şansın aksine aptalca hatalar olarak adlandıran algımızı tam olarak şekillendiren nedir? Görünüşte akılsızca eylemler olması mı? Sonuçlarının ciddiyeti mi? Bu hatalara dahil olan insanların sorumlulukları mı? İşte bilim bize bu soruların cevabını bulmamızda yardımcı oluyor.
Intelligence ‘da yayımlanan bir çalışmada, Balazs Aczel ve beraberindeki araştırma ekibi “yapılacak aptalca şeyler” cümlesini aratarak The Huffington Post ve TMZ gibi kaynaklardan aptalca hataları anlatan hikayelerin bir derlemesini oluşturdular. Hikayenin birisinde eve giren bir hırsızın, televizyon çaldığı ancak kumandasını evde unuttuğunu fark edince geri döndüğü anlatılıyor. Bir diğerinde ise; cep telefonu çalmak maksadıyla bir mağazaya giren hırsızların cep telefonu yerine açık GPS cihazlarını çaldığı ve polise tam konumlarını bildirmelerine sebep oldukları anlatılıyor. Araştırmacılar, üniversite öğrencilerinden oluşan bir katılımcı gruptan her hikayeyi; insanların sorumlulukları, durumun etkisi, sonuçların ciddiyeti ve diğer faktörleri göz önüne alarak oylamalarını istedi.
Katılımcıların verdikleri oyların analiz edilmesinin ardından aptalca hatalara dair üç çeşit ortaya çıktı. Bunlardan ilki; kişinin güveninin yeteneklerinin önüne geçmesi. Pitssburgh’dan bir adam herhangi bir kılık değişimi yapmadan yüzüne sürdüğü limon suyu ile güvenlik kameralarına yakalanmayacağına inanarak güpegündüz iki bankayı soydu.
Güven-beceri bağlantısızlığı, sosyal psikologlar David Dunning ve Justin Kruger’in bir çalışmasından sonra Dunning-Kruger Etkisi olarak isimlendirildi. Dunning ve Kruger ikilisi yürüttükleri araştırmada Cornell Üniversitesi’nden lisans öğrencilerini; mizah, mantık ve dil bilgisi testlerine soktular ve daha sonra öğrencilerden diğer konulara kıyasla hangisinde daha başarılı olduklarını düşündüklerini oylamalarını istediler. En kötü puanların elde edildiği testlerde öğrenciler %12’lik dilimin içerisinde yer almalarına rağmen kendilerinin %62’lik başarı elde ettikleri tahmininde bulundular. Sonuçların değerlendirildiği aşamada, Dunning şöyle diyor:
“Kötü sonuç elde edenler –ki hepimiz bir şeylerde mutlaka kötüyüzdür– düşüncelerinin kusurlarını görmede ya da cevaplarının yetersizliğini görmeden başarısızlar.” Yani en kötü performans sergilediğimiz şeylerde bazen en iyi performansı sergilediğimizi düşünüyoruz.
Sayısız politik skandalın da gösterdiği üzere, ikinci tip aptalca hatalar; düşüncesizce hareket etmekten kaynaklanıyor. Amerikalı bir milletvekili Anthony Weiner facebookta tanıştığı bir kadına çıplak fotoğraflarını ve sapkın mesajlar göndermişti. (İstifasının ardından Weiner, Carlos Danger takma ismiyle siber sapıklıklarına devam etti. 2013 yılında New York belediye başkanlığı seçimlerindeki desteğini abartan Weiner tam burada Dunning-Kruger Etkisinin ağına düştü.)
Aptalca hataların son çeşidi ise; dikkat boşlukları — Homer Simpson’ın “D’oh” anlarını bilirsiniz. Bir anlık dikkatsizlikle yapılan aptalca hatalar. Böylesi durumlarda kişi dikkatini yoğunlaştırdığı şeye dair odaklanmasını bir anlık kaybetmesiyle, üzerinde yoğunlaştığı işi tamamen berbat etmesi olarak ortaya çıkar. Gole giden topu kurtaran kalecinin, oyuna sokacağı topu tribünlere doğru vurması gibi. Ancak Aczel ve beraberindeki ekibin analizleri katılımcıların böyle hataları görece daha az aptallıklar kategorisinde gördüklerini ortaya koyuyor.
Elbette ki, insan hatasını tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olabileceğini düşünmek gerçekçi bir düşünüş değildir. İnsan daima hata yapacaktır. Ancak, bu araştırma; hatalarımıza ve aptallıklarımıza dair daha iyi bir kavrayış sağlamamıza olanak sunuyor ve hatalarımızı en aza indirme noktasında düşünmeye nereden başlamamız gerektiğine dair ipuçları veriyor. Araştırma aynı zamanda da bizlerin ortak zaafları olduğunu ortaya koyuyor. Hepimiz yeteneklerimizi abartmaya, düşüncesizce hareket etmeye ve dikkat boşluklarına düşmeye meyilliyizdir.
Yazar: Gürkan Akçay
Bu yazı Bilimfili’nin internet sitesinden alınmıştır.