Anne Frank 87 sene önce doğmuştu. 16 sene süren hayatını dünya tarihindeki en büyük felaketlerden birinin ortasında geçiren Frank’in ardında bıraktıkları ise o döneme ışık tutacak o defter sayfalarından çok daha fazlası aslında.
İkinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı günlükte ailesiyle birlikte yaşadıklarını ve o dönemde olup bitenleri anlatan Frank’in yazdıkları yetmişten fazla dile çevrildi. 16 yıllık hayatının denk geldiği zamanda ve doğduğu coğrafyada, insanlık tarihinin en büyük katliamlarından birinin ortasında kalıp, “Her şeye rağmen insanların kalplerinde iyi olduklarına inanıyorum” diyen Anne Frank ile ilgili şeyler şöyle;
1. 12 Haziran 1929’da doğdu
Tam adı Anneliese Marie Frank. 1929’da Frankfurt’ta doğdu. Babası Otto Frank, annesi Edith Frank-Hollaender ve kız kardeşi Margot ile birlikte 1933’teki seçimlerden sonra şehirden ayrılarak teyzesinin yanına, Aachen’a yerleştiler.
2. Baba Otto Frank Frankfurt’ta kaldı
Otto Frank bir süre daha Frankfurt’ta kaldı. O dönemde Hollanda’ya yoğun bir Yahudi göçü vardı. Bu sırada Amsterdam’dan iş teklifi alan Otto Frank ailesiyle birlikte Amsterdam’a göç etti. Frankler 1933-1939 tarihleri arasında Almanya’dan Hollanda’ya kaçan yaklaşık 300 bin aileden biriydi.
3. Montesorri okulunda eğitim gördü
Margot ve Anne farklı okullara gitmeye başladılar. Margot bir devlet okuluna gitti, Anne ise İtalyan ekollerinden olan bir Montessori okulunda eğitim gördü. Burada aldı eğitimi boyunca okuma ve yazmaya olan ilgisini keşfetti.
4. İşler planlandığı gibi gitmedi
Çünkü 1940 yılında Hitler Hollanda’nın kontrolünü de ele geçirdi. O döneme kadar Almanya’da işleyen kurallar hemen Hollanda’ya da entegre edilmeye başladı; Yahudi çocuklar tek bir okulda eğitim görmeye başladılar. Yani Frank kardeşler eğitim gördükleri okullardan alındılar.
5. O günlük 13. Yaşında hediye edildi
Anne’in sonraları yetmişten fazla dile çevrilecek ve 30 milyondan fazla kopya satacak olan günlüğünü ona babası Otto 13. Yaş gününde hediye etti.
6. Margot için kötü haber
Anne günlüğüne yazmaya başladıktan kısa bir süre sonra kız kardeşi Margot için bir çalışma kampına çağrıldığı telegraf Frank ailesine ulaştı. Aslında birkaç sene sürecek olan saklanmayı başlatan şey de bu oldu.
7. O meşhur oda Otto’nun ofisindeydi
Frank ailesinin 6 Temmuz 1942’de taşınıp saklandıkları o oda Otto Frank’in çalıştığı yerdeki gizli bir bölmeydi. Daha sonra başka aileler de onlara katıldılar. O güne kadar yaşadıkları evi neredeyse olduğu gibi bırakan Frank ailesi güvenlik yüzünden Anne’in kedisi Moortje’yi de bıraktı.
8. Yalnızca günlük yazmadı
Anne günlüğüne yalnızca olan bitenleri yazmadı. Deneme ve kısa hikayeler de vardı günlüğünde. Hollanda radyosunda duyduğu bir anonsta Nazilerin Yahudilerin yazılı belgelerine de el koyduklarını duyduktan sonra, günlüğüne yazdığı kişileri takma isimlerle belirtmeye başladı.
9. Saklanma iki sene sürdü
Franklerin başka ailelerle birlikte saklandıkları yerin Alman polisi tarafından bulunması yalnızca iki sene sonra oldu. 4 Ağustos 1944’te Frankler yakalandı. Onları kimin ihbar ettiği hiçbir zaman ortaya çıkmadı. 5 Ağustos günü Huis van Bewaring’e nakledilen aile, bundan iki gün sonra günde neredeyse 100 bin Yahudinin gönderildiği Westerbork geçiş kampına gönderildiler. Saklandıkları için “suçlu” olarak değerlendirildiklerinden, kamptaki ağır iş bölümüne gönderildiler.
10. Babasını son kez gördü
3 Eylül 1944 Anne’in babası Otto’yu son gördüğü gün oldu çünkü o gün Auschwitz’e gönderildiler. Auschwitz girişinde kadın ve erkekler farklı bölmelere alınıyorlardı. Orada yaşanan vahşeti hemen anlayan Anne, babasının içeri alındıktan birkaç gün sonra öldürüldüğünü düşündü.
11. Auschwitz’ten Bergen Belsen’e geçiş
28 Ekim tarihinde 8 bin kadın Bergen Belsen toplama kampına götürülmek üzere seçildi. Anne ve Margot kardeşler bu grubun içindeydi fakat anneleri Auschwitz’te kaldı. Sonraları annelerinin açlıktan öldüğü ortaya çıktı.
12. Anne için de kurtuluş olmadı
1945’in başında Bergen Belsen’de salgınlar baş gösterdi. Toplamda 17 bin mahkûm yalnızca salgın yüzünden öldü. Margot ve Anne’in de bu tifo salgınında öldüğü biliniyor. Daha sonra ortaya çıkan tanıklar, Margot’un ölümünden üç gün sonra Anne’in de hastalık yüzünden öldüğünü söylüyorlar. Geçtiğimiz aylarda Amsterdam’daki Anne Frank Evi’nin sunduğu son belgeler ise Anne Frank’in resmi kayıtlarda 31 Mart 1945 olan tarihinin değişmesi gerektiğine işaret ediyor; zira bu son çalışmadan çıkan sonuca göre Anne bundan yaklaşık bir ay önce ölmüş.
13. Anne’in düşündüğü gibi olmadı
Auschwitz’teki şartları gören Anne’in tahmini doğru çıkmadı. Çünkü babası Otto Frank orada hayatta kalmayı başardı. Savaş bittikten sonra Amsterdam’a dönen Otto ailesini bulmak için çok çaba sarfetti. Eşinin ölüm haberinden sonra kızlarının hayatta olma ihtimaline inanmak isteyen Otto’nun bu inancı da çok uzun sürmedi.
14. Günlük hediye edene geri döndü
Haziran 1945’te Otto kızlarının ölmüş olduklarını öğrendi. Anne’in bir arkadaşına emanet ettiği hatıra defterini, Miep Gies Otto Frank’e verdi. Kızının günlüğünü okurken onun hiç bilmediği yönlerini öğrenen Otto, Anne’in her zaman bir yazar olmak istediğini göz önünde bulundurarak günlüğü kitap halinde yayınlatmayı düşünmeye başladı. Otto Frank 1980 yılında öldü.
15. Anne Frank’in Hatıra Defteri
Kitap ilk kez 1950 senesinde Almanya ve Fransa’da basıldı. Pek çok yayıcı tarafından reddedildikten sonra İngiltere’de de 1952 senesinde basıldı. Avrupa dışından en büyük ilgiyi Japonya’dan gördü kitap; ilk kopyası 100 binden fazla sattı ve Anne Frank kısa sürede Japonya’da savaş esnasında gençliğin yıkımını gösteren bir sembol haline geldi.
Kitap bugün hala dünyanın en çok okunan günlüklerinden bir tanesi. Anne Frank’in ailesiyle birlikte saklandığı ev bugün Amsterdam’da hala ziyaretçilere açık.
Anne Frank’ın içinde olduğu tek video
Bu yazı Radikal’in sitesinden alınmıştır.