• 22 Ağustos 2019
  • Düşünbil Portal
  • 0
Paylaş

Görsel: “Ophelia”, Sir John Everett Millais, 1851-2

Yeni araştırmalar gösteriyor ki, sadece yaşama arzusundan vazgeçerek ölebilirsiniz.

  • Vazgeçiş ya da psikojenik ölüm, gerçek ve korkunç bir durumdur.
  • İnsanlar hayattan vazgeçmelerine sebebiyet verebilecek büyük bir travma yaşadıklarında üç gün gibi kısa bir süre içinde ölebilirler.
  • Bu vazgeçişin 5 aşaması vardır

Yalnızca yaşama arzusundan vazgeçerek ölebilir misiniz? Evet, Birleşik Krallık’taki Portsmouth Üniversitesi’nden Dr. John Leach’in yürüttüğü araştırmaya göre bu mümkün.

Bu, kendi türündeki ilk çalışma, psikojenik ölüm olarak bilinen medikal kondisyonu anlatmak için kullanılan ”vazgeçiş” fenomenini inceliyor.

Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Araştırmaya göre bu ”vazgeçiş” sendromu, kaçışı olmayan bir travmayla gerçekleşebilir ve bu durumda ölüm fikri mantıklı ve kaçınılmaz gelebilir. Hiçbir müdahale olmadığında, yaşamdan bu geri çekilişten üç gün kadar kısa bir süre sonra kişi gerçekten ölebilir.

Bu durumun intiharla aynı şey olmadığını bilmek önemli.

Psikojenik ölüm gerçektir. Bu, intihar değildir ve depresyonla ilintili de değildir. Yaşamdan vazgeçiş eylemi ve genellikle sonrasındaki birkaç gün içinde gelen ölüm çok ciddi ve gerçek bir durumdur ve çoğunlukla şiddetli travmaya bağlıdır.

Dr. Leach

Doktora göre bu vazgeçiş, anterior singulat korteksteki değişime bağlı olabilir; bu bölge beynin frontal-subkortikal bir devresidir ve insanın amaca yönelik davranışlarını ve motivasyonunu kontrol eder.

Şiddetli travma bir kişinin anterior singulat korteksindeki işlev bozukluğunu tetikleyebilir. Yaşamla başa çıkmak için motivasyon mecburidir ve burada başarısızlık olursa hissizlik neredeyse kaçınılmazdır.

Dr. Leach

Fakat bu vazgeçiş halinin bir kurbanı olsanız bile ölüm kaçınılmaz değildir. Kişiye tekrar bir tercih ve kontrol hakkının olduğu hissini verecek fiziksel aktiviteler gibi farklı müdahaleler bu dopamin salınımındaki kötü döngüyü kırabilir.

Dr. Leach ölüme sebebiyet verebilecek bu psikolojik çöküşün ilerleyişini 5 basamakta tanımlıyor:

1. Sosyal Geri Çekilme: Dr. Leach’e göre bu durum genellikle psikolojik bir travmayı takip eder ve bir başa çıkma mekanizması olarak değerlendirilebilir. Bu pasif durum sosyal etkileşime girmeme, coşkusuzluk, kayıtsızlık ve sadece kendiyle meşgul olma haliyle karakterizedir. Eski savaş mahkumları yakalandıktan sonra sıklıkla bu duruma girerler.

2. Hissizlik: Bu durumdaki bir kişi sanki kendini daha fazla korumak istemiyormuşçasına bir enerjisizlik ve melankoli gösterir. Bu hal özellikle banyo yapmak gibi, hiçbir aktivite için çaba harcamamayla beraber yaşantılanır.

3. İrade Kaybı: Bu aşamada kişi yalnızca motivasyonunu kaybetmekle kalmaz buna ek olarak konuşma isteği kalmadığı için neredeyse hiç duygusal tepki göstermez. Acı çeken kişi tamamen kendi içine çekilir ve ne kendine ne de başkalarına yardım etme isteği veya yetisi kalmaz. Dr. Leach bu durumu ”içeriği olmayan boş bir zihin ya da bilinçlilik” olarak tanımlıyor. Zihin bekleme moduna geçmiştir.

4. Ruhsal Akinezi: Bu aşamada kişi bilinçlidir fakat o kadar derin bir hissizlik içindedir ki fiziksel darbe almak gibi yoğun bir acı bile bir tepki yaratmaz. Araştırmacılara göre; ruhsal akinezi deneyimleyen bir insan yalnızca duş almamakla kalmaz, çoğunlukla da kendi pisliğinin içinde uzanıp kalır.

5. Psikojenik Ölüm: Bu son aşamada kişi yaşamdan tamamen vazgeçer ve dağılır. Dr. Leach’e göre bu aşamaya ulaşmış bir kişi ”kendi dışkısının içinde yatıyor olabilir ve uyarı, dayak veya yalvarış gibi herhangi bir dış uyaran ona yaşam isteği vermez.” Toplama kamplarındaki mahkumlar sakladıkları sigaralarını içtiklerinde bu aşamaya ulaşmış olarak kabul edilir; bu kamplarda sigara çok değerli olduğu ve yiyeceklerle takas edildiği için, sigarasını içen bir mahkumun hayattan tamamen vazgeçtiği düşünülür. Ölüm de genellikle birkaç gün içinde gerçekleşir.

Yazan: Paul Ratner
Çeviren: Cahide Ezgi Yıldız
Kaynak: BigThink

Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com