Proceedings of the Natural Academy of Sciences’ın yeni yayımladığı bir çalışmada iklim değişikliğinin Neandertallerin yok olmasında düşünüldüğünden daha fazla rolü olabileceği ortaya çıktı.
Avrupa ve Amerika menşeli birçok araştırma enstitüsünün araştırmacılarından bir ekip Avrupa’da 40,000 yıl önce yaşanmış iklim değişikliklerini ortaya çıkaran dikitlerden yeni kayıtlar elde etti.
Pek çok soğuk dönemin, Neandertallerden kalan eserlerin neredeyse tamamen yok olduğu zamanla kesiştiğini buldular. Bu bulgu ışığında Neandertallerin yaşam süresi üzerinde iklimin değişikliğinin etkisi ortaya çıktı.
Dikitler, her yıl ince katmanlarla büyürler ve derecedeki herhangi bir değişiklik kimyasal yapılarında farklılığa sebep olur. Bu yüzden de bu katmanlar bin yıllar içindeki iklim değişikliklerinin doğal bir arşividir.
Araştırmacılar iki Roma mağarasındaki dikitleri incelediklerinde, Avrupa kıtasında bu zamana kadar elde edilmiş bilgilerden çok daha fazlasına ulaştılar.
Dikit katmanları, Avrupa’da 44,000 – 40,000 yıl öncesinde, bir dizi uzun süren aşırı soğuk ve aşırı kuru koşulları gösteriyorlar. Derecelerin adım adım soğuduğunu, yüzyıllarca ve bin yıllarca çok soğuk kaldığını ve sonra yeniden ansızın ısınmaya başladığını da ortaya çıkardılar.
Araştırmacılar bu paleoiklim verilerini Neandertal eserlerinin arkeolojik kayıtlarıyla karşılaştırdılar. Stadial olarak da bilinen soğuk dönemlerde bu veriler arasında bir korelasyona ulaştılar, Neandertallerin araç gereçlerinin yok olduğu dönemlere denk geliyordu. Bu Neandertal nüfusunun soğuk dönemlerde büyük ölçülerde azaldığını, iklim değişikliğinin, azalmalarında bir rolü olduğunu gösteriyordu.
Doktor Vasile Ersek, çalışmanın yazarlarından biri ve Northumbria Üniversitesi Coğrafya ve Çevre Bilimi Bölümü’nde kıdemli eğitmenlik yapıyor. Şöyle açıklıyor: “Neandertaller bize en yakın insan türüydü ve Avrasya’da 350,000 yıl boyunca yaşadılar. Ancak 40,000 yıl kadar önce türleri yok oldu (son buz çağı ve anatomik olarak daha modern olan insanların Avrupa’ya ulaşmasından sonra). Yıllarca onların yok olmasına neyin sebep olabileceğini merak ettik. Modern insanların gelişiyle uçurumdan mı atılmışlardı yoksa diğer etkenler de mevcut muydu? Çalışmalarımız gösteriyor ki iklim değişikliği türlerinin yok olmasında önemli bir role sahipti.”
Araştırmacılar modern insanların soğuk stadial dönemlere daha iyi adapte olabildikleri için hayatta kalabildiklerine inanıyor.
Neandertaller başarılı avcılardı ve ateşi kontrol edebiliyorlardı ancak modern insanlardan daha az çeşitle besleniyorlardı, ağırlıkla avladıkları hayvanlar ile besleniyorlardı. Bu besin kaynağı soğuk dönemlerde kıtlaşıyordu, Neandertaller de ani çevre değişikliklerine korunmasız yakalanıyorlardı.
Modern insanlar ise balık ve bitkileri et diyetleri ile birleştirmiş böylece beslenmelerine ekleme yapmış ve hayatta kalmalarını mümkün kılmışlardır.
Dr Ersek’e göre, araştırma grubunun bulguları “düşman iklim aralıkları”nın bin yıllar içindeki döngüsünün Avrupa’nın gelecekteki demografik karakterinin nedeni olduğunu gösterdi. Bu iklim aralıklarında iklim ansızın değişiyor ve aşırı soğuk derecelere ulaşıyordu.
“Bundan önce, çağ hakkında gerekli doğrular ve Neandertallerin yok olması ile bu aşırı soğuk dönemleri birbiri ile bağlamamızı sağlayacak linki elde edebileceğimiz iklim kayıtları, Neandertallerin yaşadığı bölgeler için elimizde yoktu.” Ama bulgularımız gösteriyor ki Neandertal popülasyonu tekrarlanan soğuk stadialler sürelerinde azaldı.
Havalar yeniden ısındığında zaten az kalmış popülasyonları habitatlarının aynı zamanda modern insanlar ile dolması nedeniyle artamıyordu ve bu da modern insanların aşamalı olarak büyümesine olanak verdi.
Stadiallerin ve arkeolojik ve genetik kayıtlarda görülebilen popülasyon değişimlerinin zaman bakımından karşılaştırabiliyor olması, bin yıllarca sürüp ağır geçen iklim sürelerinin pek çok popülasyonda azalma ve artma döngüsünde öncü olduğunu gösteriyor. Sonuçta bu döngüler Avrupa’nın Üst-Orta Paleolitik değişiminin demografik haritasını çizdiler.”
Çeviren: Janset Nas Kılınç
Kaynak: sciencedaily
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.
Düşünbil Portal’da yayınlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.