Paylaş

MÖ 600 civarı Atina, Salamis’i elde etmek için Megara’ya karşı savaşırken yurtseverlik öğütleriyle ilk kez öne çıkan Solon, MÖ 594-593’e gelindiğinde ve muhtemelen 20 yıl sonra yeniden, isimsiz arkon [1] seçildi. Solon, giderek zenginleşen toprak sahiplerini ve aristokrasiyi karşısına almadan; borç batağındaki çiftçilerin, borç sebebiyle köleliğe zorlanan işçilerin ve devlet yönetiminden dışlanan vatandaşların durumunu iyileştirmek gibi göz korkutucu bir görevle karşı karşıya kaldı. Reform niteliğinde tavizleri ve diğer kanunları nedeniyle gelecek nesiller ondan kanun koyucu Solon olarak bahsediyordu.

İnsanlara yapabilecekleri ölçüde güç verdim, sahip olduklarını azaltmadım, bol keseden verdim yenilerini onlara. Öğütlerim, zenginlikleri büyük ve mevkileri yüksek olanları da aynı şekilde her türlü utançtan uzak tuttu. Güç kalkanımı iki tarafın da önünde tuttum ve birinin ötekinin hakkına dokunmasına izin vermedim.
Plutarkhos, “Solon’un Hayatı”

Atina’da Zengin ve Fakir Arasındaki Uçurum

MÖ 8. yüzyılda zengin çiftçiler, zeytinyağı ve şarap başta olmak üzere ürünlerini ihraç etmeye başladılar. Piyasa için üretilen bu tür mahsuller, pahalıya mal olan bir başlangıç ​​yatırımı gerektiriyordu. Daha fakir olan çiftçilerin ürün seçimi daha sınırlıydı ancak ekinlerini dönüşümlü olarak kullansalardı veya tarlalarını nadasa bıraksalardı kıt kanaat geçinebilirlerdi.

Köleleşme

Arazi ipotek edildiğinde, borcun miktarını göstermek için araziye hektemoroi (taştan işaretler) yerleştirilirdi. 7. yüzyılda, bu işaretler çoğaldı. Fakir buğday çiftçileri topraklarını kaybetti. İşçiler, ürettikleri her şeyin 1/6’sının ödendiği özgür insanlardı. Hasadın kötü olduğu yıllarda bu ücret, hayatta kalmak için yeterli değildi. Bu sebeple işçiler, kendilerini ve ailelerini geçindirmek için işverenlerinden borç almak üzere bedenlerini teminat olarak gösterdiler. Aşırı derecede yüksek borç faizi ve üretilenin 5/6’sından daha azıyla geçinmek, aldıkları borcun geri ödenmesini imkânsız hâle getirdi. Özgür insanlar artık köle olarak satılıyordu. Bir isyanın çıkmasının ya da bir tiranın başa gelmesinin muhtemel göründüğü noktada Atinalılar, Solon’u arabuluculuk yapması için görevlendirdiler.

Bir Çare Olarak Solon

Adını bildiğimiz ilk Atinalı edebî figür ve lirik şair olan Solon, Plutarkhos’a göre ataları on kuşak öncesine Herakles’e kadar uzanan soylu bir aileden geliyordu. Soylu bir başlangıç, onun kendi sınıfından birinin tiran olmaya çalışmasından korkmasına engel olmadı. Reformlarla aldığı önlemlerde ne toprağın yeniden dağıtılmasını isteyen devrimcileri ne de tüm mülklerinin bozulmadan kalmasını isteyen toprak sahiplerini memnun etti. Bunun yerine bir insanın özgürlüğünün teminat olarak verildiği tüm taahhütleri iptal ettiği, tüm borçluları esaretten kurtardığı, borçluları köleleştirmeyi yasadışı hâle getirdiği ve bir bireyin sahip olabileceği toprak miktarına bir sınır getirdiği seisachtheia’yı [2] kurdu.

Plutarkhos, Solon’un kendi eylemleriyle ilgili sözlerini şöyle aktarır:

(Toprağın) Etrafını kaplayan taştan işaretler benim tarafımdan kaldırıldı, … köle olan topraklar artık özgür; borçlarından dolayı ele geçirilenlerin bir kısmı, bu ana dek dolaştıkları diğer ülkelerden getirildi; o kadar uzağa gitmişlerdi ki memleketlerinin dilini unutmuşlardı; burada utanç verici bir esaret altında tutulan … bazılarını serbest bıraktı.

Solon Kanunları Hakkında

Solon’un kanunları sistematik görünmese de siyaset, din, kamu ve özel hayat (evlilik, cenaze töreni, su kaynakları ve kuyuların kullanımı dâhil), sivil ve cezai hayat, ticaret (zeytinyağı hariç tüm Attika ürünlerinin ihracatının yasaklanması da buna dâhildir – yine de Solon zanaatkârların çalışmalarının ihracatını teşvik ediyordu), tarım, tüketim ve disiplin alanlarında düzenlemeler sağlıyordu.

Sickinger, toplamda (minimum) 36.000 karakter içerebilecek 16 ila 21 akson [3] olduğunu tahmin ediyor. Bu yasal kayıtlar; Boulouterion [Meclis Binası], Stoa Basileios [Kraliyet Stoası] ve Akropolis’e yerleştirilmiş olabilir. Her ne kadar bu yerler halkın erişimine açık olsa da kaç kişinin okuryazar olduğu bilinmiyor.

Dipnotlar:

  1. Kimi Antik Yunan şehir devletlerindeki baş sulh yargıcına “isimsiz arkon” denirdi. (ç.n.)
  2. Solon tarafından yürürlüğe konulan, borçların hafifletilmesini öngören kanun. (ç.n.)
  3. Solon’un kanunları, dik bir eksen üzerinde dönecek şekilde tasarlanmış ahşap tabletlerin üzerine yazılmıştır. Bu tabletlerden her birine akson adı verilir. (e.n.)

© Düşünbil® (2024)

Yazar: N.S. Gill
Çeviren: Yaren Özçelik
Çeviri Editörü: Selin Melikler
Kaynak: thoughtco.com


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com