Kederliler için düşünceler
Klinik açıdan depresyonda olanlar için çok şey yazılmıştır. 10 puanlık bir mutluluk skalasında ortalamanın biraz altında, 3-4 diyelim, olan kişiler içinse daha azı tartışılmıştır.
Bu tip insanlar ikiye ayrılır: karakterolojik olarak üzgün olanlar ve duruma bağlı üzgün olanlar.
Karakterolojik üzgünlük
Çocukluğunuzdan beri hayatınızın büyük bir çoğunluğunda biraz üzgündüyseniz, bu sadece sizin karakterinize ait bir özellik olabilir. Üzüntüye olan eğiliminizin, kısmen de olsa çocukluğunuzda şiddet görmeniz gibi durumlar tarafından tetiklenmiş veya arttırılmış olabileceği doğru. Fakat çocukluğunda şiddete maruz kalan çoğu kişinin bile hayatlarının tamamını üzgün geçirmedikleri göz önüne alınırsa, sizin mizacınız büyük ölçüde mutsuz kişiliğinizi yansıtıyor olabilir.
Kendini kabul etmeye dayanan fikirler
Sizce aşağıdakilerin size yardımı dokunur mu?
- Diğer kişilik özelliklerinde de olduğu gibi, özünüzü değiştirmeye çalışmaktansa benliğinizi kabul etmek, “neşelenmek” için daha neşeli kişilerin yaptıklarını yapmak ve hatta onların teşvik edici yanlarını gözlemek daha mantıklı olabilir.
- Ciddiyetinizi kucaklamaya ne dersiniz? Kaygısız kişiler kadar kahkaha dolu bir hayatınız olmayabilir ama ciddi insanlar ciddi işler üretme eğilimindedirler.
- Benzer mizaca sahip insanlarla daha fazla vakit geçirmeli misiniz? Herkesle arkadaşlık kurabilen insanlarla çevrelenmeniz, size kendinizi daha az kabul edilmiş hissettirebilir. Bunun aksine bazı üzgün insanlar da şakacı insanlarla takılırken keyiflenirler. Buradaki asıl soru, ya siz?
- Ciddiyetin faydalı kabul edildiği işlerle mi uğraşmak istersiniz? Örneğin sağlık malzemeleri ve ilaç gibi hassasiyet ve kesinlik gerektiren sektörlerde çalışsanız daha mı iyi olur daha mı kötü? Hastabakıcı olarak bakımevinde çalışmak, rahip olmak hatta cenaze sektöründe çalışmak size uyar mıydı, yoksa moralinizi daha mı çok bozardı?
Gelişim için öneriler
Gelişme kaydetmek için, skalada 3’ten 5’e çıkmak için diyelim, aşağıdakilerden biri size faydalı olabilir mi?
- Sizi mutlu edecek şeylerde ilerleme kaydedebilmek için küçük adımlar atın: Mesela bilgisayarı daha iyi kullanmayı öğrenin. 10 kilo verin. Kendinizi daha çok kabullenin.
- Sizi mutlu eden şeyleri kaydedin. İşteki ve iş dışındaki hangi aktiviteler sizi mutlu eder? Toplum sizin partilere katılmak, dans etmek, içki içmek gibi “eğlenceli” aktivitelerden zevk almanızı bekleyebilir fakat siz içinize bakın: Sizi iyi hissettiren şey nedir? Bu şeyleri daha çok diğerlerini daha az yapın.
- Birçok ruhani gelenekteki o çekirdek değeri uygulayın: şükran. Her gün hayatınızdaki ve dünyadaki iyilikler için şükran duymanızın size yardımı dokunur mu? Bunu günlüğünüze yazarak, dualarınızda dile getirerek hatta kendi kendinize sesli konuşarak yapabilirsiniz. Mesela haberleri izlerken ya da okurken üzülmek kolay, fakat Steven Pinker’ın, Enlightenment Now adlı kitabında da altını çizdiği gibi, bugünlerde dünya, şiddetin tarihsel ölçekte azaldığı; dolayısıyla da insanların daha uzun ve kaliteli bir hayatın tadını çıkardığı yer haline gelmiştir. Bir de minnettarlığa layık olan ebedi güzellikler var: çocuklar, evcil hayvanlar, doğanın güzellikleri, yaratıcı ifadenin, yemenin, arkadaşlığın, aşkın ve evet, seksin hazzı.
Duruma bağlı üzgünlük
Bazı insanlar her zaman üzgün değildiler fakat belli bir olay yüzünden o anda üzülürler.
Değersiz hissetmeye başlarız. Okulda başarısız olmak ya da okulda başarılı olup iş dünyasında başarısız olmak kişiye zarar verebilir. Bazen de romantik, platonik veya ebeveyn ilişkilerindeki başarısızlıktır bizi paçamızdan çekiştiren. Gösterişsiz olsalar da göreceli gücünüze odaklanmak mı istiyorsunuz yoksa asıl güçsüzlüğünüzü gidermek mi?
Kıskançlık. Bazı insanlar kendileri çuvallarken yaşıtlarının, arkadaşlarının ya da akrabalarının başarı elde ettiğini gördüğünde üzülürler. Kıskançlığınızı rekabet etmek için yakıt olarak kullanmanızın size faydası olur mu? Yoksa kendi çıtanızı kendiniz belirlediğiniz, sadece kendinizle yarışıp kendinizin en iyi hali olmak için küçük adımlar atmak mı daha bilgece olurdu?
Kayıp. Kimi insan annesini, babasını, eşini, arkadaşını kaybettikten sonra ya da kariyerinde aksama yaşadığında üzülür. Kaybı işlemeye devam etmek mi daha akıllıca olur yoksa kendinizi devam etmeye zorlamak mı?
Hastalık. Kötü bir teşhis herkesi üzer. Sizce en kötüsünü düşünmek ve en yüksek ihtimale odaklanmak mı iyi gelir yoksa daha optimist bir düşünce mi? Bunun hakkında konuşmak mı yoksa onu bastırmak mı? Hastalığı yenmek için her şeyi denemek mi istersiniz yoksa daha ılımlı bir yaklaşımda bulunmak mı?
Çıkarım
Çoğu şeyde olduğu gibi hüzün de en iyi, kendini kabul etme, hüzünlü düşünceleri işleme, onları bastırma ve ileri atılan küçük adımlar gibi kişisel tecrübelerle ele alınabilir.
©® Düşünbil (2020)
Yazar: Dr. Marty Nemko
Çeviren: Cemresu Kaya
Çeviri Editörü: Onur Demir
Kaynak: psychologytoday.com