Neden aynı ürün veya hizmeti üreten birden çok işletme aynı coğrafi alanı paylaşarak ekonomik etkinliklerini sürdürmeyi tercih eder?
1990’dan itibaren ekonomiye dair çalışmaların yoğunlaştığı kümelenme tezlerine uzun zaman öncesinde de olgusal rastlamak mümkündür. Kentler içerisindeki ticari işletmelerin coğrafik olarak kimi alanlara yığılma özelliği göstermesi bu olguya örnek teşkil etmiştir. Peki, neden aynı ürünü veya hizmeti üreten birden çok sayıda işletme farklı coğrafi alanda ekonomik faaliyetlerini sürdürmeyi istemeyip aynı alanı paylaşırken karşımıza çıkmaktadır?
Ahmet otomobilinin rutin bakımlarını yaptırmak üzere her zaman gittiği oto tamircilerinin bulunduğu siteye doğru yol almaktadır. Kırk beş adet oto tamircisinin aynı alan içinde hizmet verdiğini bilen Ahmet’in aklında şu soru belirir ilk kez. Neden bu kırk beş dükkan aynı alan içinde oto tamiri yapmaktadır? Ahmet aslında birbirinin rakibi olan bu işletmelerin yan yana bulunmalarından ve aynı hizmeti vermelerinden oldukça memnundur. Çünkü çok fazla vakit kaybetmeden ihtiyacı olan tüm hizmetleri bu alanda satın alabilen Ahmet farklı alanlara giderek tamirci aramak zorunda kalmaz. Ayrıca almak istediği tamirat hizmetlerinin fiyatlarını öğrenme imkanı olmakta ve en uygun fiyata ihtiyacı olan hizmeti alabilmektedir. Ama bu durumun bu çok sayıdaki oto tamircisine sağladığı fayda nedir? Neden bu oto tamircileri bu durumun oluşmasına kendi rızaları ile izin vermekte ve aslında sektörde rakip oldukları diğer tamircilerle aynı coğrafi alanda ekonomik faaliyetlerini sürdürmeye devam etmektedirler?
Aslında tarihin ilk zamanlarından beri uygulanan kümelenme olgusu üzerine Harvard Üniversitesi ekonomi ve yönetim bilimleri profesörü olan Micheal Everett Porter 1990’da Kümelenme Teorisi üzerine çalışmalar yapmıştır. Kümelenme birbiriyle bağlantılı olan işletmelerin ve kurumların belirli yerlerde coğrafi olarak yoğunlaşmalarıdır. Kümelenmeler, rekabet açısından önemli olan birbiriyle bağlantılı endüstrileri içine alır. Bunlar bileşen, makine ve hizmet sağlayan ihtisaslaşmış tedarikçileri ve ihtisaslaşmış altyapı sağlayıcılarını kapsar (Porter, 1998: 78). Bu şekilde bir arada olmalarının nedeni aslında rekabetin yanı sıra aralarında işbirliğinin de var olmasıdır. Sıkı bir rekabet içinde olsalar da ellerindeki müşteriyi kaybetmemek için biri bir diğerinin işletmesini önererek tüketicinin alanı terk etmesinin önüne geçerler.
Kümelenme olgusu üç temel özelliğe sahiptir. Bunlar yakınlık, ağ oluşturma ve uzmanlaşmadır. Yakınlık; şirketlerin uzman işgücüne erişim, zımni ve somut bilgilerin değişimi avantajlarından ötürü, birbirlerine yakın mesafede olmalarıdır. Ağ Oluşturma; yerel tedarikçiler, müşteriler, rakipler, üniversiteler ve araştırma merkezleri arasındaki bağlantıları ve ortak çalışma ilişkilerini olanaklı kılmaktadır. Uzmanlaşma ise bir endüstri içinde iş bölümüne gidilmesi gerçeğinin bir yansımasıdır (Has, 2013: 2).
Endüstriyel Bölge (Yiğit, 2014: 107-128) olarak adlandırılan Ahmet’in talep ettiği hizmetin var olduğu bu küme yaklaşımındaki asıl amaç maliyet etkinliğinden faydalanmaktır. Tüketici Ahmet’in zihnini kurcalayan ona karmaşık gelen bu durum otomobilini bakıma götürdüğü bu ekonomik küme için ortaya çıkan rekabetin ekonominin gücünü arttıran önemli bir unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kaynakça:
Porter M. (1990). Competitive Advantage of Nations, Free Press. New York.
Porter, M. (1998), On Competition, Harvard Business Review Book. USA.
Has, Z.(2013). Kümelenme Teorisi ve Porter Elmas Modeli. İzmir.
Yiğit, S. (2014). “Kümelenme Teorisi: Kavramsal Bir Çerçeve”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 107-128.
Yazar: Ayten Nahide Korkmaz
Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.