Dünyayı, iktidar ve bilgi arasındaki karışık ancak yakın ilişkide, entelektüel anlayış olmadan kavrayamayız. Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden olan Michel Foucault, bu ilişkiyi esasen farklı bir anlayışla işledi. İktidarı mantıksız bir güç olarak anlamaktansa, bilgiye yön veren bir dirayet olarak gördü. Foucault’yu anlamak için, sıradan insanlığın yönlendiremeyeceği Hakikat’in, tatminkar ve geleneksel, zamanın ve tarihin dışında…