Doğası gereği sürdürülebilirlik, inanç tekelcisi olmak durumundadır. Bir “inanç” olarak, karşıt bir inancın eşit derecede geçerli olduğunu kabul edemez. İstikrarlı ve evrenselci bir dünya görüşü; bir Weltanschauung’dur. Bu inancın savunucuları, sürdürülebilirliğin herkes tarafından kabul edilmesi gerektiği ilkesi çerçevesinde hareket eder. Teoride olduğu gibi pratikte de durum farklı değildir. Hükümetler, sivil toplum örgütleri, aktivist gruplar ve…