• 5 Temmuz 2017
  • Düşünbil Portal
  • 0
Paylaş

Misery filminde ünlü romantik yazar Paul Sheldon, araç enkazından Annie Wilkes tarafından kurtarılır ve konforlu bir kulübede sağlığı geri kazandırılır. Annie Wilkes kendini diplomalı hemşire ve onun “bir numaralı hayranı” olarak tanıtır. Paul’a endişelenecek bir şeyi olmadığını söyler. Başlangıçta Annie kabiliyetli, yardımsever, Paul’un yeniden ayağa kalkması için yardım etmek isteyen ve normal hayatına geri dönmesini dileyen sadık hayranı olarak sunulur. Ama hemen ardından onun dürtülerinin makul olmadığı ortaya çıkar. Annie değişken ve rahatsız aklını ortaya çıkaran haftaların akışı vasıtasıyla obsesif, sanrılı ve tehlikeli davranışlar dizisi gösterir. Paul, bariz psikopat bir kadının merhametindeki ölüm-kalım oyununa hapsolur.

Karakter İncelemesi:

Annie Wilkes 48-50 yaşlarında Kafkas bir kadın. Colorado, Silver Creek’de kulübede yalnız yaşıyor ve tarım alanı ile hayvanları var. Bekâr biri ve aile, arkadaş ya da samimi tanıdığı yok.  Ağır yapılı, güçlü, fiziksel olarak sağlıklı ve özgür bir kadın. Çiftliğinde çalışıyor ve evcil domuzu “Misery” dâhil birkaç hayvanı ile ilgileniyor. Evi iyi organize edilmiş, temiz ve detaylara dikkat edilmiş. İhtiyaç olduğunda arabasıyla kasabadaki yerel dükkâna gidiyor ve temel ürünler satın alıyor. Yemeklerini kendi yapıyor ve televizyonundaki gece vakti eş bulma programlarını izlemekten keyif alıyor. Telefon hattı yok ama evin içinde telefonlar var. Muhafazakâr giyiniyor ve boynunda sürekli Haç kolyesi var. Çok dindar ve sohbetlerinde çok defa Tanrı’dan bahsediyor. Düzgün İngilizce konuşuyor ve kaba dil kullanmıyor. Hayatının neşesi Paul Sheldon’ın yazdığı romantik eserleri okumaktan geliyor. Paul Sheldon’ın kitaplarından koleksiyonu var ve kitapların her birini birkaç kere okumuş. Hikâyelerin çoğunu kalbine kazımış ve Misery romanlarının kahramanı olan Chastaine ile yakın bağ kurmuş.

Arka Plan Geçmişi:

Karakterlerin arka planı ve gelişim geçmişleriyle ilgili bilgi çok kısıtlı. Bilgilerin çoğuna gazete kupürlerinden ulaşılıyor ve diğer dokümanlara kadının evinde veya konuşmaları aracılığı ile erişiyoruz. Gazete kupürleri, hayatındaki büyük olayları yaratıcı şekilde düzenlediği “hurda defteri”nde bulunuyor. 

Annie Wilkes, Carl ve Nancy Wilkes’in tek kızı gibi görünüyor ve çocukluğunu Bakersfield California’da yaşamış. Karakter Bakersfield’da büyürkenki favori aktivitesinin sinemaya gidip “dizi” izlemek olduğundan bahsediyor. Ayrıca öfkesinden dolayı diğer çocuklar arasında pek popüler olmadığını söylüyor. Hastamızın “Hurda defteri”ndeki yerel Bakersfield gazetesi kupürü, 29 Haziran 1963 Pazar günü lokal yatırım bankacısı Carl Wilkes’in, 11 yaşındaki kızı Annie Wilkes tarafından evindeki merdivenden düşürülmesi sonucu ölü bulunduğunu ortaya koyuyor. Kupür olayı “garip kaza” olarak açıklıyor. Hastamız ile ailesi arasındaki ilişki bilinmiyor; bu nedenle, Carl Wilkes’in ölümündeki Annie Wilkes’in etkisi üzerine doğru spekülasyon yapılamaz.  Varsayımlar yapılabilir ancak sadece ebeveyninin ölümünün çocuğa olan etkisi üzerine. Carl Wilkes’in ölümünün gerçekten kaza olduğuyla ilgili herhangi bir delil yok. Bu kupürün üzerine “Babalar Günü’nde Babama Sevgilerle” yazan bir kart yapıştırılmış.  Annie, Paul ile olan hiçbir sohbetinde ailesinden bahsetmiyor.

Annie Wilkes Los Angeles California Üniversitesi Hemşire Okulu’na gitmiş ve hemşirelik lisansını onurla almış.  Hastanın “hurda defteri”ndeki kupürlerde, UCLA’daki başarılı hemşirelik öğrencisinin merdivenden düşmesi ile kafasına aldığı darbeler sonucu öldüğünü ve Annie Wilkes’in kazanın tanığı olduğu açıklanıyor. İlişkileri, rolleri veya sınıf arkadaşlıklarının seviyesi bilinmiyor. Makalenin devamında, “Annie Wilkes’in başhemşire olarak görev yaptığı yoğun bakım ünitesinde bazı kişilerin kazara veya gizemli ölümü” şeklinde diğer ölüm ilanlarını yayınlanıyor. Denver’daki Elridge Şehir Memorial Hastanesi’deki “baş yeni-doğan hemşiresi” görevini alıyor ve hastanenin yeni-doğan ünitesini gizemli ölümler dizisi kuşatmaya başlıyor. 1984 tarihli birkaç kupür, bir ayda 5 bebeğin ölü bulunduğunu ve Annie Wilkes’in mahkemeye çıkarılıp şüpheli sıfatıyla sorgulandığını açığa vuruyor; ancak cinayetlerde onu suçlu bulmuyorlar.

Annie Wilkes önceden evli olduğunu, kocası onu bıraktığında hazırlıksız yakalandığını ve hastanede gece vardiyalarına kalacak kadar kendini işe verdiğini söylüyor. Annie’nin kendine ait bir çocuk sahibi olduğundan bahsedilmiyor. 

Teşhis:

I. Eksen: Şizoaffektif Bozukluk, Bipolar Tip 
Annie Wilkes, Şizoaffektif Bozukluk için olan teşhis kriterlerinin hepsine uyuyor. Gerçekten de hezeyanlarla birlikte depresif haller ve hipomanik nöbetler silsilesi sergilediğinden dolayı hastalığın alt türü olan Bipolar Tip’e uygun düşüyor.  

Semptomlar hikâyenin henüz ilk kısmında kendilerini göstermeye başlıyor. Paul Sheldon’ın yayınlanmamış kitabından birkaç sayfa okuduktan sonra Annie, eserin küfürlü dilini vicdansızca eleştiriyor. Sonraki gün Paul’a “Tanrıya seni sordum ve Tanrı: -onu sana gönderdim ve ona yolu göstermelisin- dedi” diyor ve sonra kitabını yakıp “dünyayı bu pislikten kurtarması” için Paul’u zorluyor. Paul reddettiğinde, yatağına benzin dökecek kadar ileri gidiyor ve eğer itaat etmezse onu yakacağını ima ediyor. Annie Tanrı’nın ona geldiğini ve ona; Paul’un orda olma amacının onun başka bir “Misery” romanı yazmasına yardım etmesi olduğunu söylediğinden bahsediyor. Annie Paul’a bir süredir niye onu kurtarmak “seçildiğini” bildiğini, bunun sonsuza kadar beraber olacakları anlamına geldiğini ve bunun için beraber ölmeleri gerektiğini söylüyor. “Şimdi zaman geldi. Silahıma iki mermi sürdüm. Bir benim ve biri de senin için. Oh sevgilim, çok güzel olacak.” diyor

Annie değişken ruh hallerinden mustarip. Yağmurlu bir gecedeki intihara yatkınlığından enerjik şekilde domuz sesi çıkaran hale geçiş yapabiliyor. Yüksek moda giriyor ve diğer gün evcil hayvanı ile oynayabiliyor. 

2. Eksen: Şizotipal Kişilik Bozukluğu

Annie Wilkes, Şizotipal Kişilik Bozukluğu’nun kriterlerinin çoğuna uyuyor. Kasabanın dışında ücra bir bölgede tek başına yaşıyor ve hiç yakın arkadaşı veya eşi dostu yok. Mevcut durum, “Sosyal ve kişisel eksiklik yaşayanların yaygın modeli”ni yansıtır şekilde bu kişilik bozukluğunda görülür. İnsan yerine bir domuzun kendisine eşlik etmesinden keyif alıyor. Eksantrik davranışları var ve yapmacıklığı tuhaf ve bazı zamanlar acayip görünebiliyor. 50 yaşına yaklaşmış olsa da heyecanlandığında bir aşağı bir yukarı zıplıyor. “Dirty-birdy” ve “cocka-doodie” gibi kelimeler kullanıyor ama güçlü duyguları açıklamak istediğinde kullandığı dil aşırı özenli. Mimikleri ise abartılı ve animasyon gibi.

Annie Wilkes borderline kişilik bozukluğunun da pek çok özelliğini taşıyor. Ancak Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nın kriterine veya belirtileri dengesiz ve yoğun insan ilişkileri ile yalnızlığa katlanamama olan kişilik bozukluğunun ana karakteristiğine uymuyor. Onun sınır özelliklerinden bazıları: Dürtü kontrolü yok. Çok kolay kızıp asabileşiyor, sessizce oturduğu sandalyeden bir anda sıçrayabiliyor ve ciğerlerinin son seviyesi ile çığlık atıyor. Paul’un henüz yayınlanmamış kitabından bir miktar sayfa okuduktan sonra onun yanına oturuyor, ona çorba içiriyor, küfürler hakkındaki endişelerini ona açıklıyor ve birkaç saniye içinde çorbayı yatağa dökebilecek kadar kızgınlaşıyor. Paul Sheldon’a olan hisleri beğeniden nefrete dönüşüyor. Sekizinci kitabın sonunda Misery’nin öldüğünü fark ettiğinde Paul’un odasına histerik bir halde dalıyor ve “SEN! SENİ PUŞT KUŞ, NASIL YAPARSIN! O ÖLEMEZ, MISERY CHASTAIN ÖLEMEZ! ONUN HAYALETİNİ İSTEMİYORUM! BEN ONU İSTİYORUM VE SEN ONU ÖLDÜRDÜN! SENİN İYİ BİRİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜM PAUL AMA İYİ DEĞİLSİN! SADECE BAŞKA YALANCI BİR PUŞT KUŞSUN!” diye bağırıyor. Bu olaydan sadece bir gün önce Sistine Şapeli ve Misery’nin Çocuğu’nun (Paul’un kitabının adı) dünyadaki kutsal olan tek iki varlık olduğunu söylemişti. Bahsedilmesi gereken diğer majör özellikleri ise, Annie empati yapmıyor ve yıkıcı davranışlarından pişmanmış gibi görünmüyor. Bu anlamda Anti-sosyal kişilik bozukluğunun özelliklerini gösteriyor.

Olgun Savunma Mekanizması:

Reddetme: Annie, kendisini küçümsediği aşikâr olsa da sonunda Paul’un onunla olmaktan memnun olacağına inanmaya devam ediyor.
Hayal: Annie Misery romanları tarafından ele geçirilmiş ve Misery aracılığıyla dolaylı yoldan yaşıyor.
Yansıtma: Annie yaşantısında pek çok insan öldürdü; ancak, romanda Misery öldüğünde Paul’u katil olmakla suçluyor. 
Rasyonalizasyon: Annie eylemlerini Tanrı’nın yaptırdığını ve bunların kendisinin görevi olduğunu söyleyerek hareketlerini ve davranışlarını rasyonelleştiriyor.
Karşıt Tepki Geliştirme: Annie çok dindar, ömrü boyunca insanları öldürmüş, yaralamış olsa da insanların diğer insanlara yardım etmesi gerektiğini söylüyor ve bir sahnede “dünyayı bu pislikten kurtar” diyor. Gerçekte insanları yaralayıp öldürüyor olmasına rağmen onları tedavi edeceği hemşirelik alanını seçmiş. 
Duygusal Soyutlanma: Annie’nin insanlarla bağları kopuk ve yalnız yaşaması benliğine müdahaleyi azaltmaya çalışmasının örneği olabilir.
Regresyon: Annie heyecanlandığında ya da sözü geçmediğinde çocukça ve gelişmemiş gibi ve davranıyor.
Kimliklendirme: Annie kendini Misery romanları ile özdeşleştiriyor ve Paul Sheldon’ın “bir numaralı hayranı” olarak kendini önemli hissediyor.
Eyleme Dökme: Annie hastanede uzun saatler çalıştığında yalnız ve mutsuz olduğunu söylüyor, aynı zamanda eyleme dökmeye örnek olabilecek şekilde bebekleri öldürmeye başlıyor.
Yarılma: Annie Paul’u bir dakika tamamen iyi ve diğer dakika tamamen kötü olarak görüyor. Mutluluğu aşırı şekilde yaşıyor, ihtiyaçları karşılandığında yaşamın neşe ve romantizmle dolu olduğunu düşünüyor ama savunmasız olduğunda intihara yatkın ve depresif hissediyor. 
Bağımlılık: Annie, Paul ve Misery romanlarına kafayı takmış.

III. Eksen: Yok
Genel tıbbi durumu hakkında herhangi bir referans veya belirti yok. Annie Wilkes çok sağlıklı görünüyor ve biraz fazla kilolu olmasına rağmen güçlü bir karakteri var.
IV.Eksen:
Birincil destek grubu problemleri: Annie 11 yaşındayken babası ölmüş ve annesi hakkında bilinen yok. Kardeşleri veya aile üyesi yok. Kocası onu birkaç sene önce terk etmiş ve çocuğu da yok.
Sosyal çevre ile ilgili problemler: Destek sistemi mevcut değil. Yalnız yaşıyor. Annie hastaneden kovulmuş ve artık hemşire olarak çalışamıyor. Bebek ölümlerinin ardından medya ona “Dragon Leydi” ismini takmış. 
Yasal sistem/suç etkileşimi ile ilgili problemler: Annie yeni doğan bebeklerin birkaç yıl önceki ölümlerinin şüphelisi. Ama suçsuz bulundu.
V. Eksen: Global Assessment of Functioning (GAF)’a göre Annie Wilkes 10 seviyesinde. 
Buna rağmen Annie “kendine ve başkalarına ağır şekilde zarar verebilmenin sürekli tehlikesi…” fonksiyonunda ve bu nedenle GAF’ı kızgın anlarında 10’un altına düşüyor.

Makul Etiyoloji:

Şizoaffektif Bozukluk yüksek ihtimalle biyolojik ve genetik faktörlerden kaynaklanır. Kişilik bozukluğu travmatik çocukluk tecrübeleri, aile dengesizliği ve uyumsuz rol modellerden kökünü alabilir. Annie’nin durumunda, yetiştirilmesi ve aile dinamikleri hakkında çok az bilgi var bu nedenle davranışlarının evrelerini neyin düzenlediği belirlenemez.

Tedavi Yöntemleri:

Annie’nin acilen kapatılması lazım ve kendini veya bir başkasını öldürmesini önlemek için 24 saat gözetim altında tutulması gerek. Psikiyatrist bakımı altında antipsikotik ilaç alması lazım ve ruh hali dengeleyici de gerekebilir. Onu dengelemek için ilaçlarının yakından izlenmesi ve içmemesine engel olunması gerek. Annie için en iyi tedavi yöntemi, sinirini yönetmesi ve dürtülerini kontrol etmesine yardımcı olmak için bilişsel davranışçı yaklaşım olurdu. Annie entelektüel kapasiteye sahip olduğundan psikodinamik terapi, niye başkalarına zarar vermeye bağımlı olduğunu anlamakta ve sürekli uyumsuz savunma mekanizmasından vazgeçerek gerçeklikle yüzleşmesine yardım etmekte de kullanışlı olabilir. 

Prognoz: Çok Zayıf

Semptomlarının şiddetinden dolayı kendisine ve başkalarına karşı tehlikeli olmaktan onu alıkoymak tek umut olabilir. Tedavi çoğunlukla onu dengelemeye odaklanmalı.

Yazar:  Cklara Moradian
Çeviren: Ömer Murat Urhan
Kaynak: vokradio.com

Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com