• 13 Kasım 2017
  • Düşünbil Portal
  • 0
Paylaş

Kurumcu evrim teorisi: alışkanlık, içgüdü ve kurum

Evrim zaman içinde meydana gelen küçük ama sürekli olan değişimlerdir. Biyoloji açısından ise evrim, türlerin zaman içinde değiştiği ve eski türlerden yenilerinin ortaya çıktığı bir süreçtir. Biyoloji ile iktisadın işbirliği 19. yüzyıla kadar uzanmaktadır. İktisatta evrim teorisinin önünü açan Thorstein Bunde Veblen, “kurumcu evrim teorisi” ile bu fikrini savunmaktadır.

Veblen’in kurumcu evrim teorisi, iktisat düşüncesinde büyük bir rol oynar. Özellikle teknolojideki değişimin anlamı evrimci teorinin temelini oluşturur (Gürkan; 2007, 239). Veblen insanı doğada etkin bir varlık olarak tanımlayarak, onun teknik eylemini kurumsal ve toplumsal değişimin itici gücü olarak görmüştür (Gürkan, 2007, 240).

Kurumcu evrim teorisinin yapıtaşı basit haliyle kurum kavramıdır. Veblen, kurumu “belirli bir dönemde yaygın olarak kabul edilen düşünce ve davranış alışkanlıkları” olarak tanımlamaktadır (Veblen, 1973, 133). Bu anlamda kurumlar, Veblen’in analizinde geçmişten devralınan düşünce alışkanlıklarının bir toplamını yansıtmakta ve bireylerin eğilimlerini, tercihlerini ve değerlerini biçimlendiren önemli bir unsur olarak ele alınmaktadır (Rutherford, 2001, 174).

Alışkanlık kavramı da Veblen’in kurum tanımı içinde yer almaktadır. Kurum kavramının ortaya çıkabilmesi için belirli bir topluluğun etkileşim içinde bulunması gerekmektedir. Bu etkileşim içinde bulunan kişilerin düzenli olarak tekrarladıkları belirli davranışların varlığı dikkati çeker. Bu durum bir kurala da dönüşebilir. Veblen bu sürekli tekrarlanan davranışları “alışkanlık” olarak tanımlamıştır. Burada, alış-kanlık eylemi ilk olarak bireysel düzeyde, daha sonra kolektif düzeyde insanın çeşitli durumlarda nasıl düşünmeye ve davranmaya eğilimli olduğunu belirleme işlevini görmektedir. Bu açıdan, düşünce alışkanlıkları toplumsal hayata ilişkin alışkanlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır ( Dinar, 2011, 43-65).

Teoride yer alan diğer önemli unsur ise içgüdüdür. Veblen’ in analizinde içgüdü alışkanlıkları yönlendiren itici güçtür. İnsanların sahip oldukları içgüdüler davranışlarını, buna bağlı olarak da alışkanlıklarını ve kurumları belirler. Ancak, Veblen, insanın sahip olduğu içgüdülerin kurumların belirlenmesinde önemli bir rolü olduğunu söylemekle birlikte, kurumların sadece bu içgüdülere dayalı olarak ortaya çıktığı düşüncesine karşı çıkmaktadır. 

Veblen, bu düşüncesini aşağıdaki gibi ifade etmektedir:

“İnsan davranışının diğer alanlarında olduğu gibi, ekonomik yaşamda da alışkanlığa dayalı hareket tarzları ve ilişkiler gelişir ve gelenekle kurumlar yapısına yerleşir. Bu kurumların kendilerine ait buyurucu, alışkanlığa dayalı bir gücü vardır.(…) Eğer tersi olsaydı, insanlar evrensel olarak bir kurumsal yapının meydana getirdiği geleneksel zeminlere ve değerlere değil de, sadece ve doğrudan insan doğasına özgü yetenekler ve eğilimlerin meydana getirdiği geleneklere aykırı zeminlere ve değerlere dayalı olarak davransaydı, o zaman ne kurum ne de kültür olurdu. Ancak toplumun kurumsal yapısı var olmayı sürdürür ve insanlar onun ana hatları içinde yaşar.” (Veblen, 1954, 43).

Özetle, Veblen’ in iktisadi analizinde kurumlar geçmişten devralınan düşünce alışkanlıklarından oluşmaktadır. Dolayısıyla kişilerin davranışları, alışkanlıkların ve içgüdülerin belirlediği kurumlar tarafından biçimlendirilir.

Veblen’in kurumsal evrim teorisinin iktisat sosyolojisine katkısı

Sosyoloji, bireyci yaklaşımı ve piyasa ilişkilerine odaklanan yapısı nedeniyle iktisadın ilgilenmediği toplumsal alana hâkim olmuştur. Bu şekilde iktisadın terk ettiği piyasa dışı alanlar sosyolojinin inceleme alanına girmiştir (Kalleberg, 1995). 1930’lu yıllarda Max Weber, Joseph Schumpeter ve Emile Durkheim, “Alman iktisat sosyolojisi” geleneğini oluşturmuşlardır. Tarihsel yaklaşımların önemini vurgulayan bu gelenek, iktisadi gelişme ve ekonomide devletin rolü gibi konular üzerinde durmuştur. Aynı zamanda bu yaklaşım tarafından, uluslararası camiada çeşitli karşılaştırmalı analizler yapılarak iktisadın kültürel bir bilim olduğunun altı çizilmiştir (Swedberg, 1991, 258).

1980’lerde ise ortaya çıkan yeni iktisat sosyolojisi bilimi kurumsal iktisat üzerinde durulması gerektiğine vurgu yapmıştır. 1990’larda tüm dünyada özellikle de Amerika’da iktisat sosyolojisi popüler hale gelmiş, üniversitelerde en çok çalışma yapılan alan haline gelmiştir.

Veblen, evrim kavramını Darwin’in seçilim teorisi çerçevesinde ele alarak maddi hayatın birikimli sürecini değişim süreci olarak değerlendirmiştir. Eski çağlardan günümüze kadar bu süreci kurumsal evrim adıyla incelemiştir. Kurumsal evrim teorisine göre toplumun değişimi toplumsal düşünce ve alışkanlıklardaki değişime bağlı olarak farklılaşır. Toplumun düşünce alışkanlıkları ise teknolojik değişimdeki farklılıklara bağlıdır. Bu yüzden de teknolojik değişim kurumsal evrim teorisinin itici gücüdür. Bu durum değişimin dinamik boyutunun teknoloji tarafından sağlanmasından dolayıdır.

Veblen’de toplumsal evrim süreklidir, bu durum da toplumsal birikime vurgu yapmaktadır. Alışkanlık kavramı ile bireyler sadece haz peşinde koşan bir unsur olmaktan çıkarılmış ve sosyal birer varlık olarak ele alınmıştır. Buradan bireyi davranışa iten temel etmenin haz veya acı olmadığı, aksine içgüdü denilen kavram olduğu kanısına varılır. Bireyler böylelikle hem kültürel yapıdan hem de toplumdan etkilenmektedirler. İçgüdü kavramı insanın doğuştan ve özgün olan eğilimlerine ve dolayısıyla bireysel özgüllüklere; alışkanlık kavramı ise bireyin toplumsal ve kültürel sistem tarafından biçimlendirilen yönlerine işaret etmektedir (Kilpinen, 2003,  298).   

Kurumsal evrim teorisinde Veblen’in temel kavramlar olarak ele aldığı “içgüdü”, “kurum” ve “alışkanlık”, birey ile toplum arasındaki ilişkileri iktisadi analizin odak noktasına oturtmuştur. Alışkanlık kavramı insan davranışlarının sadece rasyonellikten ibaret olmadığını ortaya koymakta ve bu anlamda insanların alışkanlıkları ve içgüdüleri olan varlıklar olarak kavramsallaştırılmasına yardımcı olmaktadır. Bu şekilde insanın sadece kendi çıkarını maksimize etmeye çalışan soyut bir varlık olarak kavramsallaştırılmasından vazgeçilmektedir. Dolayısıyla alışkanlık kavramı ile dünyanın daha gerçekçi bir şekilde açıklanabilmesi mümkün hale gelmektedir (Hodgson, 2004, 407). Evrim kavramı ise, Veblen açısından, kurum ve birey arasındaki karşılıklı nedenselliğe bağlı halde açıklanmıştır. Bu durum da kurumun ve bireyin rollerinin ne denli önemli olduğunu karşımıza çıkarmaktadır. Analizleri bu öneminden dolayı “yeni iktisat sosyolojisi”ne yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. 

Kaynakça:

Baş Dinar, Gülenay (2011). Veblen’in İktisadi Analizinde Sosyo Ekonomik Evrimi ve Darwinizm. Darwin ve Evrimsel İktisat Sempozyumu (Derleyenler: Muammer-Kaymak, Ahmet Şahinöz), Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara.
Baş Dinar, Gülenay (2011). Bir Bilim Felsefesi Olarak Pragmatizmin Veblen’in Bi-limsel Bilgi Anlayışındaki Yeri. İktisadi Felsefeyle Düşünmek (Derleyenler: Ozan İşler, Feridun Yılmaz), İletişim Yayınları, İstanbul.
Baş Dinar Gülenay (2011), “Kapitalizmin İstikrarsızlığı: Veblen, Keynes ve Minsky”. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Demir, Ö. (1996). Kurumcu İktisat. Vadi  Yayınları, Ankara.
Giddens, Anthony (2008). Sosyolojide Kuramsal Düşünme. (Yay. Haz.: Cemal Güzel), Kırmızı Yayınları, İstanbul. Demir, Ö. (1996). Kurumcu iktisat. Vadi Yayınları, Ankara.
Gürkan, Ceyhun (2007). Veblen, Schumpeter ve Teknoloji. E. Özveren(der.), Kurum-sal İktisat, İmge Kitabevi, İstanbul, 241-242.
Hodgson, Geoffrey M. (2004c). The Evolution of Institutional Economics: Agency, Structure and Darwinism in Americal Institutionalism, Routledge, USA.
Kalleberg, A.L. (1995). “Sociology and Economics: Crossing the Boundaries”, Social Forces, 73(4): 1207-1218.
Kazgan, G. (2012). İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi. Remzi Kitabevi, İstanbul.
Kilpinen, Erkki (2003), “Clarence Ayres Memorial Lecture: Does Pragmatism Imply Institutionalism?”, Journal of Economic Issues, Vol. 37, No: 2, s. 291-304.
Rutherford, M. (2001). “Institutional Economics: Then and Now”. Journal of Economic Perspectives,Volume 15, Number 3, Pages 173-194.
Savaş, V. (1997). İktisadın Tarihi. Liberal  Düşünce Topluluğu,  Ankara.
Swedberg, R. (1991), “Major Traditions of Economic Sociology”, Annual Review of Sociology, 17: 251-76.
Veblen, Thorstein B. 1954 (1921), Engineers and Price System, Viking Press, New York.
Veblen, Thorstein B. 1973 (1899), The Theory of Leisure Class, Houghton Mifflin Company, Boston.
Yılmaz, Feridun (2012), “İktisat, Kurumsal İktisat ve İktisat Sosyolojisi”, Sosyoloji Konferansları, 45, 1-17.

Yazar: Ayten Nahide Korkmaz

Düşünbil Portal’da yayımlanan, Düşünbil yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır.


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com